SAYILAR

.
Yedi Haziran’a yani sandığa gidiyorduk. Partiler meydanlardaydı.Ak-Saray’da, açılışlarda, mitinglerde  ‘taraf’ olmadan görüşler açıklanıyordu.Bir de baktık ki ; “ Dört yüz vekil istiyorum “ talebini gördük.Nedenini de söyledi.İleri demokrasiden daha ilerde bir demokrasi.G-8 e yakın bir ekonomi.Çözüm sürecini barış ve kardeşlikle nihayete erdirmek için başkanlık sistemine geçmemiz gerekliydi.Anketler biraz sıkıntılı olunca dört yüz vekil için ‘üç yüz elli de olabilir’ denildi.Sandık açıldı, sonuçlar ortaya çıktı.Ne 400 ne de 350, hiç biri olmadı.Milli irade 276 bile yok dedi.Sessizlik oldu üç –dört gün hiç konuşmadı.Vazgeçildi başkanlıktan, sistem değişikliğinden,  yerli yerimizde oturuyoruz sandık.Gerilim azaldı, ülke rahatladı diye düşündük.Meğer 1 Kasım ‘ da erken seçim hesabı yapılıyormuş o günlerde.400’ den 350’den korkarken başka sayılar başımıza neler getirdi.Suruç’ta patlamada 34 kişi öldü.Onlarca şehit verdik.  Körpecik fidanlarımızı toprağa verdik. Vermeye de devam ediyoruz.Dolar 3 Liraya dayandı.Avro 3.3, altın 100 lirayı geçti.Turizm gelirleri düştü. Turist sayısı yüz binlerce azaldı.Bu sayılar 400’den 350’den hiç vazgeçiremedi demek ki. Görünen o .İşte bu yüzden daha üç –beş gün önce  ;  '' Türkiye'nin yönetim sistemi bu anlamda değişmiştir. Şimdi yapılması gereken, bu fiili durumun Anayasal olarak kesinleştirilmesidir' Denilmedi mi?İlle de 400 olmazsa 350 ile de idare eder  için yeniden sandığa gidiyoruz.Yedi Haziranda sandık bu sayılara yok dedi. Demek ki anlaşılmamış sandığın ne dediği hem de nelere rağmen.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazar Yazıları Haberleri