Satılık Akciğer var...

.
Evet dostlar. Akciğerimi satılığa çıkardım. Hem de çok ucuza.Müşteri çıkar ise nakil masrafları da tarafımdan karşılanmak üzere satıyorum akciğerimi. Sakın ihtiyaçtan dolayı sattığımı düşünmeyin. Zira ben sırf birilerine fayda sağlamak için satıyorum.Şimdi bazı yetkililer çıkıp bu satışın mümkün olmadığını ve benim organ satışımın suç olduğunu söyleyerek yakama yapışabilirler. Peki o halde bende şimdiden açıklayayım böyle bir satışın yasal olarak mümkün olduğunu ve suç oluşturmadığını.Gaziantep'te yaşayan ve otuz yaş civarındaki hemen herkesin çok iyi bildiği KAVAKLIK parkımız vardı bizim. Bu kentte yaşayan alt gelir gurubu ve orta sınıf insanının genelde ailesi ile, bazen de esnaf gurupları olarak sahre yaptığı bu alana son zamanlarda gidenleriniz varsa benim ciğerlerimi satmamın suç olmadığını gözleri ile görmüş olacaklar.İçinde asırlık çınarların ve elli-altmış yıllık çamların birer ikişer kuruduğunu ve bunun yerel yöneticilerimiz eliyle yapıldığını gören her insanın yüreğini nasıl sızlattığına tanıklık edenler benim ak ciğerimin satışının ne kadar yasal ve masumane bir ticaret olduğuna da inanacaklardır.Yürüyüş yollarının nasıl sosyal tesis adı verilen işletmelerce kesildiğine, onların çevresinde oluşturulan zincirli engeller ile parkların nasıl özel mülke dönüştürüldüğüne şahit olanlar sanırım ben organ satışından yargılanırsam adliyelerde bana da şahitlik ederler. Suç sayılmaz diye.Belediyenin maanoğlu göleti, mesire alanı 1 ve iki diye adlandırıp yüzlerce kez reklamını yaptığı KAVAKLIK PARKI içerisinde sadece dün (22.09.2014) yetmişten fazla çam ve çınarın kuruduğunu saydım ve çoğunun fotoğrafını da çektim.Tabi Sanko parka ait kafeteryaların gölet manzaralı olması için oluşturulan ve içinde kiralık sözde sandalların yüzdüğü gölet ve hemen yanı başında 10 metrelik tabelasında Büyükşehir Belediyesi Sosyal Tesisi yazanticarethanenin kurulması için kesilen ağaçların fotoğrafını çekmem mümkün değil. Ama yüzlerce Gazianteplinin hatıra fotoğraflarında bulmamız mümkün ancak.Bakmayın siz kapısında sosyal tesis yazdığına. Orada bulunan onlarca insana bu kafeteryada çayın fiyatını sordum, bilen çıkmadı. Zira "çok pahalı olması gerek" diye hiç girmemişler. Zaten binanın etrafı yaklaşık on-on beş metre dışarıdan zincirle engellendiğinden kalan parkın bir bölümü de halka yasaklanmış.Eğer belediyeler eliyle bir kentin akciğerleri peşkeş çekiliyor ise yani kamunun malı ranta kurban ediliyor ise benim akciğerimi satmamı her halde kimse yargılayamaz. Çünkü satılığa çıkardığım benim şahsi varlığım.İsteyenler ile çekilen fotoğrafları paylaşmaya ve orada bir gezi düzenleyerek gözleri ile görerek şahitlik yapmalarına hazırım.Ağaçların bir kısmının kurumasına sebep olan dolgu malzemeleri ve başka etkenlerin araştırılması için uzmanların çalışmasında yarar var. Bari kalanları kurtarmak için işe yarasınlar.Karataş'ta neler oluyor...Biliyorsunuz kentimizin iki imarlı alanından birisi olan Karataş bölgesi rant alanlarının başında geliyor.Devasa alış - veriş merkezlerinin bolca yer aldığı bu bölgemizde imara açıldığı ilk yıllarda S.S. Kooparatiflerce  yapılan 7-8 katlı binaların altında bulunan küçücük dükkanlarda (Garaj tapulu yerler) ekmeğini kazanan binlerce küçük esnaf icrai- sanat eylemektedir.Ticari alanların güç yetmez kiralarına karşılık daha ucuz olan bu işyerlerinde terziden berbere, ayakkabı tamircisinden elektrikçiye, kasaptan manava ve daha çokta emlakçılara kiralanmış bulunan bu işyerleri Şahinbey Belediyesince sık sık kontrol edilir, tespitler yapılır ve bazen görüntüleri alınır. Beş yıldan bu yana yapılan bu kontrollerde boşaltılan yerler tespit edilerek yerine yenilerinin açılmasına izin verilmezdi.Yani zaman zaman işyeri açma ruhsatı alması için uyarılan ve cezalar kesilen bu esnafa müracaatları halinde ruhsat verilmez ama  işlerine devam etmeleri için göz yumulurdu.Son bir kaç aydır ne oldu bilinmez ama tabelalarına dini simgeler yada isimler yazan işyerlerinin açılmasına itiraz edilmez oldu. Bir binanın yan cephesindeki işyerini caddeye bakan yana taşıyan bir kaç yıllık işyerleri kapatılırken, dini simgeler kullanan işyerlerinin açılması bölgede yeni bir tartışma kaynağı oluşturmuş durumdadır.Yani bir kısım esnaf işyerini bitişik yere taşısa bile kapatma sebebi sayıyorsunuz ama tamamı Arapça kökenli olan isimler koyarak daha önce boşalmış yerlerde işyeri kurmasına izin veriyorsunuz.Acaba bu isimler dokunulmasın diye birer şifre mi?Not: imar planlarında sosyal tesis; yeşil alanlar, çocuk bahçeleri, parklar, piknik ve eğlence alanları,spor oyun alanları,stadyum ve ibadet yerleri olarak tanımlanır.Pahalı kafeteryalar, restaurantlar ticarethanedir.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazar Yazıları Haberleri