Rojava savaşı, kalıpları da parçalıyor!

.
Kobanê direnişi 41. gününde kahramanca sürüyor.Ve direniş devam edip, savaş sürdükçe yeni gelişmeler yaşanıyor. Sıkılan her mermi, her mevzi değişimi, her şehit haberi yeni yankılar yaratıyor, yeni politik gelişme ve tutumlara neden oluyor.MLKP’li Suphi Nejat Ağırnaslı, (Paramaz Kızılbaş) Emek Gençliğinden Selahaddin Adın (Bager Grafolekt) YPG saflarında direnirken can verdiler. Anıları ve tutumlarıyla etki yaratan, iz bırakan devrimcilerin direnişi IŞİD’e karşı bir direniş olmakla kalmıyor, emperyalizme, faşizme, işgale karşı bir direniş oluyor. Kobanê’de, Rojava’da direnirken hayatını kaybeden yüzlerce direnişçi insanlık tarihinde yeni bir sayfa açtı. Devrimciler, halklar hiç birini unutmayacak, mücadelelerinde, direnişlerinde yaşatacaktır.Kobanê’deki direnişin etkileri Kobanê’nin, Rojava’nın sınırlarını aşmakla, Kürdistan’ın tüm parçalarındaki Kürt halkını ve halkları birleştirmekle kalmıyor; ezilen ve sömürülen dünya halklarını ortak bir duygu ve fikre yöneltiyor. Tunus ve Mısır’da gasbedilen halk direnişi, Kobanê’de bir halk devrimi olarak gelişiyor, büyüyor. Direniş sürdükçe, halkların bağrında umut büyüdükçe, BOP gibi türlü projelere konu olan Ortadoğu, tüm emperyalist güçlerin ve bölgedeki müttefiklerinin, iş birlikçilerinin ‘yeni hamleleri’ni, birbirlerine çelmelerini kaçınılmaz kılıyor. Dünya kamuoyunun gözü, kulağı ve yüreğiyle kilitlendiği, desteklediği Kobanê direnişi, Rojava’ya havadan ve karadan açılan ve açılacak ‘koridor’lara sahne oluyor.Her anı yeni politik gelişmelere neden olan, Clausewitz tarafından “politikanın başka araçlarla sürdürülmesi” olarak tanımlanan savaş, emperyalist güçleri, müttefiklerini yeni pozisyon almaya mecbur kılıyor.Aslında Kobanê bu kadar direnmeyip, IŞİD’in eline geçseydi, arkasından Cezirê ve Efrin, dolayısıyla tüm Rojava IŞİD tarafından işgal edilmiş olsaydı, bundan memnunluk duyacaklar ve yeni kurtarıcı olarak başka türlü bir politika geliştirip, IŞİD’in ‘eli yüzü düzgün hale getirilmiş temsilcileri’ ile masaya oturacaklardı. Ancak başta Kürt halkı olmak üzere, halkların direniş karşısında istemeseler de, yeni entrika ve oyunları her an yeniden devreye koyacak bir planlama dahilinde hareket etseler de “sureti haktan gözükmek” durumunda kaldılar.Geçerken söyleyelim; bu gelişmeyi doğru okuyamayan kimi steril solcunun, ‘komünist’ sıfatlı muhteremlerin “Kobanê siyaseten düşmüştür” kapsamlı yüzeysel analizlerinin bu devasa gelişmeler karşısında bir hükmü yoktur.Yaşanan gelişmeler karşısında yeni politikalar geliştirmek durumunda olunan bir süreçten geçiyoruz.Kürdistan Bölgesel Yönetimi, uluslararası güçler ve bölge devletleri yeni hamleler yapmak zorunda kaldı. Barzani başkanlığında ENKS ve TEV-DEM’in dokuz gün süren Duhok Toplantısının, ‘Duhok Anlaşması’na dönüşmesi, olağanüstü koşulların zorlaması ve baskılanmanın sonucu olsa da ve ‘Bir bölüm kararların uygulanıp uygulanmayacağı zamanla görülecek’ gibi kaygılar taşınsa da bu Kürtler bakımından önemli bir adımdır.Emperyalist güçler tarafından sınırları çizilip, dört bölge devletine teslim edilmiş sınırlara, daha birkaç ay önce kepçelerle yanaşıp, Rojava ile arasına hendek kazmaya girişen, PYD Eş Başkanı Salih Müslim’e geçiş izni bile vermeyen Barzani yönetimi, şimdi yeni anlaşmalara ve girişimlere imza atmış bulunuyor.Yine, hakaret ve saldırılarla yetinmeyip, Kürt halkının boğulmasına yönelik politikalarda ısrar eden AKP Hükümetinin ve onun başta Erdoğan olmak üzere, sahnedeki aktörlerinin “Koridor açılmasını Obama’ya biz önerdik” demeleri, “Kobanê’nin siyaseten düşmesi” değil, halkların siyaseten kazanımlarına ve askeri olarak da eğer doğru değerlendirmeye devam edebilirlerse, yeni hamlelere, kazanımlara dönüştürülebileceğine işaret ediyor.CHP’nin bile gelişmeler karşısında ‘arayış’ içine girdiği bir zamanda bazı sol çevrelerin, sol ve ‘komünist’ güçlerin bu gelişme karşısında hariçten konuşmaları, kutuplardaki bir gelişmeden söz ediyor gibi davranmaları nasıl okunabilir! Zira, “Küba’ya ambargo kaldırılsın” denildiğinde, aynı zamanda tekellerin, kapitalistlerin başkaca bir çok risk barındıran gelişmelerin de yaşanmasına ‘kapı’ aralıyor olabilirsiniz. Ancak önemli olan, Küba yönetiminin bu gelişme karşısında nasıl tutum alacağı ve gelişmeleri nasıl yöneteceğidir.Bir kez daha vurgulamak gerekirse; Başta Kobanê Kantonu olmak üzere, Rojava’da sürüyor olsa da savaş tüm Ortadoğu’yu, Kürdistan’ı, Türkiye’yi de etkilemekle kalmıyor; Başta ABD olmak üzere, tüm emperyalistler ve bölge güçlerinin pozisyonunu gözden geçirmelerine neden olan Kobanê direnişi, aynı zamanda kalıpları da parçalıyor.   

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazar Yazıları Haberleri