.
Yerel Seçimlerde yaşananlar, ülkemizdeki hukuk düzenin bir kez daha sorunlar içinde olduğunu ortaya koydu. Pek çok yerde oylar, çöplerde yakılmış olarak bulunuyor. Tutanaklar birbirini tutmuyor. Ülkenin her yerinde, seçime itirazlar var. AKP seçimlere itiraz etti mi, oylar yeniden sayılıyor, CHP, MHP, BDP itiraz ettiği zaman çoğu kez reddediliyor. Kendi memleketim Düziçi’nde de, oylar çöplükte yakılmış olarak bulundu. İkinci parti olan CHP’nin itirazı ilçe ve il seçim kurulunca kabul edilmedi. Adana ve Hatay’da AKP kaybetti. AKP’nin itirazı üzerine yeniden sayım yapılıyor. Ağrı’da oylar kezlerce sayıldıktan sonra seçimler iptal edildi. Üsküdar’da CHP adayı milletvekili eski Müftü İlhan Özkes, seçime itiraz etti ama ret edildi. Bu şekilde, binlerce örnek var. Sonuç olarak, sandık kurullarından başlayarak, kurullarda pek çok aşamada, pek çok yanlış işler oldu. Kimsenin kimseye güveni kalmadı. Her zaman söylenen “biz sandıktan çıktık, bizi halk seçti” söylemi bu seçimle birlikte, daha çok anlamını yitirmeye başladı.Ortaya saçılan onca yolsuzluk ve rüşvet olayı halkı ilgilendirmedi. “Halk cebine giren paraya bakıyor” gibi söylemler tutturuluyor, ama işin aslı hiç de öyle değil. Vatandaş kafasını çalıştırsa neyin eğri, neyin doğru olduğunu bulacak. Vatandaşın düşünmesine izin verilmiyor. Televizyonlar, gazeteler vb. aracılığıyla vatandaş uyutuluyor. Hikmet Kıvılcımlı’nın deyimiyle halk, kafadan silahsızlandırılıyor. Yetmedi; din istismarcılığı yapılıyor. Bizler-Onlar deniyor, “onlar zaten böyledir”, deniyor. AKP’nin dayandığı sınıf kökeni olan Tefeci-Bezirgân anlayış, zaten kafasını kullanmayan insanı, suya götürür susuz getirir. Üretimden kopuk olup, üçe aldığını beşe satan, faiz ve rantla geçinen bu sınıf için temel amaç, fazla riske girmeden, emek harcamadan para kazanmaktır. Bugün yaşadığımız ekonomik-sosyal düzen bu ideolojinin getirdiği bir düzendir. Bu nedenle hak-hukuk-adalet gibi kavramlar işlemez hale gelmektedir. Eskiden değirmenciler öğüttükleri buğdayın, yüzde onunu “hak” adı altında, değirmenci ücreti olarak alırlardı. O yüzden hak arayanlara “Hak değirmende olur, burada olmaz” gibi bir söz kullanılırdı. Yaşadığımız, buna benziyor, haklar gerçek bir halk demokrasisinde olur. Şu an hak-hukuk-adalet zor.Seçimler halkın haklarına, hukukuna sahip çıkması gerekliğini bir kez daha ortaya koymuştur. Vatandaş olarak “eşek olursak, semer vuran çok olur” . Şu aşamada önemli ve doğru olan uyanıp, kafamızı çalıştırıp, haklarımıza sahip çıkarak, demokratik bir düzen oluşturmak için emek harcamaktır.