.
Onları kaybedince, Kömüre dair, maden ve madencilikle ilgili neler öğrendik neler. Dünyada kırk dördüncü kömür üreticisi olduğumuzu,Bir milyon ton kömür başına Çin ‘de bir kişi öldüğünü bizde ise yedi kişi öldüğünü belledik .301 madencinin çoğunun bedeni daha madenden çıkarılmadan;Madene kırk kişilik yaşam odası yapmanın maliyetinin iki yüz elli bin dolar olduğunu,“Bu yangın üç –dört ay sonra olsaydı o yaşam odalarının madende hazır olacağını"öğrendik !! Onların, ailelerinin acıları ile yüreğimiz henüz yanarken;Soma‘daki madenin zarar ediyor diye devletçilikten neoliberalizme geçiş için üç kuruşa özelleştirildiğini;İçi boş gaz maskelerini,Madenin sahibinin, kömür çıkarma maliyetini yüz küsur dolardan yirmi küsur dolara düşürdüğünü ‘gururla‘ öğrendik. Orada insana dair neler öğrendik neler;Yan yana ölen baba –oğulları, abi –kardeşleri, can dostları, arkadaşlarını kurtarmak için karbon monoksite yenilip dizleri üstüne çöküp kalanları ağlayarak öğrendik.Çizmesi çamurlu,Masum bakışlı kapkara yüzlü centilmenleri tanıdık. Yaşamını kaybeden madenci bir gencin 15 değil 19 yaşında olduğunu kanıtlayıp rahatlayanları izledik. Markette tokat ,yerde tekme yiyen madencileri izledik, hem de kimlerden.Babasız, kocasız, oğulsuz kalanlarının ağıtları boğazımızı yaktı, sessizce ağlattı bizi.Orada toplumuza Türkiye’mize dair neler öğrendik neler;Soma‘nın acısının bir daha yaşanmaması için,Sorumluların hesap vermesi için,Sokağa çıkanların hükümeti yıkmak !! amacında olduklarını öğrendik.Acımızda, ağıtımız da bile Gezi de, 17 Aralıkta olduğumuz gibi yine yüzde elli elli olduğumuzu ve bunun değişmediğini gördük. Bu ülkeye yaşam odası, gaz maskesi yalnızca madenlerden göçükten, yangından, karbon monoksitten korunmak için mi gerekli?Tahammül edememe, öfke, anlayamama, katlanamama, ayrışma, niteliksiz demokrasi, talimatlı adaletten,kaçmak, boğulmamak, uzak durmak kötülüklerinden korunmak için,İnsanımıza da yaşam odaları, gaz maskeleri gerekli değil mi?