.
Çizimlerini ışıklar içinde yatası Karikatürist Ramiz ustanın yaptığını biliyorum. İçeriğini kim hazırlamıştı? Saptayamadım.Milli Eğitim Bakanlığı Alfabe için yarışma açmıştı. Yarışma’yı Ramiz’in Alfabesi kazandı. Kanımca birinciliği kazanmayı gerçekten hak etmiş bir alfabeydi.Daha ilk sayfayı açtığınızda karşınıza çıkan biri kız biri erkek iki sevimli çocuk, sizde de top oynama isteği uyandırırdı.“SUNA TOP AT/AL KAYA BU TOP”Hemen ikinci sayfada başka bir güzellik hayran bırakırdı sizi. Bu kez de bir ata binme isteğiyle dolardırız.“KAYA BU AT/AT’A BİN KAYA”Sonra bal faslına geçilirdi. Yılarca dalga geçilmiştkir bu:“Babla bana bal al/Al Kaya bu bal/Yaşa baba yaşa...”Bu satırlayı okuyan yüz binlerce çocuktan acaba kaçı bal yeme şansını elde edebiliyordu. Hatta kaçı “Bal”ı tanıyordu.Her yanlış bir nakıştır” derler. “Bu kadar kusur kadı kızında da olur” derler bir de. Başka güzellikler yok muydu peki o eski Alfabede?Vardı. İşte onlardan biri. Bakın, sayıları ne de güzel öğretiyordu Alfabemiz:“Bir, iki üç/Ebelik güç/Sonra dört beş/Haydi kardeş/Altıyı seç/Yediye geç/Sekiz, dokuz, on/Parmaklara kon.”Ve daha nice güzel tekerlemelerle dolu bir alfabeydi bizim çocukluğumuzun Alfabesi. İnsanın içinde bir an önce okumayı öğrenip, o güzelim dekerlemeler dünyasına içine dalmak gelirdi ilkokula yeni başladığımız günlerde.Şu şiirleme de onlardan biriydi:“Şu dalda elma dolu/Kaya bir tane yedi/Suna yetiş sen de ye”Keşke yeniden çocuk olabilse insan. O alfabeyle her şeye yeniden başlayabilse keşke.Kredi kartı borcunu da, ev kirasını da, her ay yükselen elektrik, su faturalarını da ve 8-/900 lira maaşla üstesinden gelemediğimiz, sırtımıza kambur olan, daha nice nice yüklerimizi unuttururdu bize valla.Böyle söylüyorum ya, bakmayın bana. Teselli yine AKP’li bakandan geliyor:“800 lira az para değil.” Diyor hükümetin bir bakanı.Peki milletvekillerinin aldığı 12 bin, bakanların aldığı 18 bin lira lira maaş az para mı değerli (diyemediğim) bakanım?Daha buna eklenen bir de ayakkabı kutusu gelirleri var. O konuya hiç girmeyelim en iyisi. Kahrımızdan çatlarız yoksa.
