Ne darbe, ne dikta!

.

Askeri darbe girişimi püskürtüldü. Ancak bunun yerine daha çok demokrasi ve özgürlükler getirilmez ise darbe süreçleri hiç bitmeyecektir. Çünkü darbeler özgürlüklerin ve demokrasinin olmadığı ülkelerde sıkça görülen bir yaşam tarzıdır. Onun için darbelerin panzehiri daha çok özgürlük ve demokrasidir. O nedenle bizi ne darbe, nede OHAL demokratikleştirmez. Çünkü bunlar geçmişte çok yaşandı ve acı sonuçları hep masum halka fatura edildi. Evet, 15 Temmuz darbe girişimi halkında desteği ve basının gücüyle püskürtüldü. Bu ülke açısından çok önemli. Yıllardır devletin tüm kurumlarına çöreklenen, kök salan ve her an korku salan bu güç, yani FETO sonunda ilk hamlesini yaptı. Ancak bu kalkışma, beraber yürüdükleri o yol arkadaşlarını tahta indirmeye yönelik te olsa maalesef evdeki hesap çarşıya uymadı. Güçleri yetmedi. Çünkü her şeye rağmen halk, laik demokratik cumhuriyete sahip çıktı ve bu anlamda da iktidar desteğini sürdürdü. Görüşler, farklılar bir yana bırakıldı. Darbeye birlikte direnildi demokrasiye ülkeye birlikte sahip çıkıldı. Sonunda bu kalkışma kanlıda olsa püskürtebildi. Bu birliktelik bu irade; demokrasi ve hukuku kurumsal biçime taşıyarak başarıyı taçlandırmalı. Devletimizin ve milletimizin bekası için ihanet kalkışmasına karşı durarak hayatını kaybeden Demokrasi Şehitlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize acil şifalar diliyoruz. Bu süreçte birçokları IŞİD zihniyetli zalimlerin hışmına uğradı oaskerlere de geçmiş olsun diyoruz. Paralel Yapı ve işbirlikçileri tarafından gerçekleştirilen kanlı darbe girişimini nefretle kınıyoruz. Sırada bundan sonraki sürç ve durumu söz konusu. İktidar bu yaşananları iyi okuyup bundan sonraki süreci iyi yönetmesini arzu ediyoruz, hatta bekliyoruz.Demokrasiyi ve özgürlükleri zayıflatarak, değil tam tersine güçlendirerek, bu tür girişimlerin önüne geçilmelidir. Bu durum hem ekonomi açısından, hem sosyal, hem de insan temel hak ve özgürlükler açısından son derece önemlidir. Aynı zamanda ekonomi için, iş dünyası için, ülke halkı içinde önem arz etmektedir. Çünkü sermaye güvenli olmayan yerde durmayacağı gibi huzuru olmayan insanlardan da her an her şey beklenebilir.Burada şunu da eklemeden geçemeyeceğim Avrupa’da silahsızlanmaya devam ederken hatta Almanya’da son yaşanan olayda kullanılan silahı katilin nasıl elde ettiği araştırılırken, silah edinmenin koşulları zorlaştırılırken, Türkiye’de silahlanmanın önünü açmaya yönelik girişim, ilerde bu ülkede büyük felaketlere yol açabilir. Bu nedenle iktidar bu konuyu bir kez daha iyi düşünmesi gerekir. Sonuçta Türkiye‘nin bu darbe girişimiyle karşı karşıya kalmasının nedeni insan hakları ve demokrasi sorunlarını çözememiş olmasından kaynaklandığı açık. Siyasal iktidar uzun süren iktidarına ve meclis çoğunluğuna rağmen bir darbe anayasası olan 82 Anayasasını üzerine oturmuş ve hala değiştirip sivil bir anayasa hazırlayamamıştır. CHP nin taksim Mitinginde dile getirdiği 10 maddelik bildiridekiler önemliydi. Bunlardan bir kaçını burada vurgularsak;-Her türlü vesayete karşı çıkmak tüm demokratların, demokrasiden yana olanların bu ülkeye namus borcudur.-Bu darbe girişimi devlet yönetiminin liyakata dayanması gerektiğini ortaya koydu. Devletin yapılanmasında cemaatçilik, tarikatçılık değil, bilgi deneyim gibi ilkeler esas alınmalıdır.-Devleti yönetme yerine devleti ele geçirme anlayışını tarihe gömmeliyiz.- Demokratik parlamenter sistemine yapılan darbe girişimi halkın direnme hakkını kullanmasıyla ayrı bir anlam kazanmıştır.- İnancı kimliği yaşam tarzı ne olursa olsun bu ülkenin insanları meydanlarında, parklarında özgürce gezebilmelidir. 15 Temmuz darbe girişimi üçüncü sınıf demokrasinin ortaya çıkardığı bir tablodur. Türkiye tam demokrasiye layıktır.      

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazar Yazıları Haberleri