Bizden biri, 32 yaşında bir bilim kadını, Harvard Üniversitesi Genç Akademi üyeliğine seçildi. Durduk yere kolayca olmuyor bu seçkin kurula kabul edilmek.Canan Dağdeviren giyilebilir kalp pilinin mucidi, yetinmemiş, ardından da cilt kanseri tanısında kullanılan bir cihaz geliştirmiş.Hacettepe Üniversitesi fizik bölümü ile başlayan bilim yolculuğu, dünyanın en seçkin üniversitelerinde sürüyor. O şimdi MIT’te (Massachusettes Teknoloji Enstütüsü) çalışıyor.Kısa zaman bu denli büyük işleri başaran bilim kadını, "bilim aşkımı Pierre Curie'e hayat felsefemi de Atatürk'e borçluyum" diyor. Babasının orta öğrenim yıllarında kendine verdiği Marie Curie’nin yaşamını anlatan kitaptan çok şey öğrenmiş.Bizim olan, bize ait olan bir değerin, ülkemizden uzakta bilim yaşamını sürdürmesi, her zaman tartıştığımız ve çözüme kavuşturamadığımız bir konu.Bilim merkezi olan üniversiteleri akademik aklın değil siyasetin yönettiği, satrancı bile günah sayanların olduğu bir yerde, yetenekli bilim adamı yetiştirmek ve onlara sahip olabilmek kolay olmasa gerek.Cansu Dağdeviren’e yaşam felsefesi açısından ilham olanlardan biri, Mustafa Kemal Atatürk, ulusal kurtuluş mücadelesine önderlik edip bu ülkeyi işgalden, karanlıktan kurtarıp çağdaş bir cumhuriyeti kurduktan yıllar sonra "benim manevi mirasım bilim ve akıl" demiştir.Bilimi ve bilim insanını tanımasına sevmesine esin kaynağı olan Curie’lerden Marie Curie ise keşfettiği Radyumun patentini alması söylendiğinde, hayal bile edemeyeceği paranın sahibi olacakken bunu reddedip "insanlığa ait olan bir elementin nasıl patentini alabilirim" demiştir.Yine karı –koca Curie’ler katıldıkları davetlerde bayanların taktıkları mücevherlerin değerlerini hesaplayıp "kaç tane laboratuvar kurulur" oyunu oynarlarmış.Atatürk’ü ilham alırsanız, onun ilkelerini yaşatırsanız, ülkeyi götüreceğiniz hedef belli. Bilimin, aklın etkin olduğu, çağdaş ve aydınlık bir ülke. Çalışan, üreten, kendi değerlerini yaratan, kendi kendine yeten bir Türkiye. Eski, köhne diye kötü gösterilen Cumhuriyet Türkiye’sinin yarattıkları ortada, gözler önünde.Curie’lere gelince; dünyaya, insanlığa bilimle katkı sundular. Teknolojinin bugün ulaştığı noktada kuşkusuz onların etkileri çok.Başka bir şeyi daha bize hatırlattılar; paradan daha önemli değerler var, insan ve doğa var.Bugün kapitalizmin pençesinde inleyen dünya ve insanlık, bilim ve akılla kazandıklarını, küçük bir grubun zenginleşmesinde kullanıyor. Milyarlarca insan yoksun ve yoksul bir biçimde yaşıyor.Mustafa Kemal Atatürk’ün mirasına sahip çıkan, hem de insanlığı önceleyen bilim insanlarını örnek alarak sahip çıkan, bilim insanlarımızın olması her şeye rağmen ne güzel…
MİRAS
.