KUŞLAR BİLE GÜVENCESİZ…

.

 Bir resim gördüm bu gün gazetenin birinde. Gazetemizin sahibi sevgili Bekir ŞAHİN’ e gösterdim sonra. Söylediğim ilk cümleyi de sizinle paylaşmak istiyorum. “Yahu bu sanatçı kesimine hayran olmamak hatta tapmamak mümkün değil” dedim. O da hayırdır niye böyle düşündün, dedi.Ona verebileceğim cevabı buraya yazayım diye karar verdim. Evet, niye hayran olmayalım ki sanatçılara, sanatsal ve düşünsel bir eser yaratana. Banksy’ ait olan ve Evrensel gazetesinin Pazar ekine kapak yaptığı bu duvar resmi neler anlatmıyor ki düşünebilen insana. Ağzında yeşil bir zeytin dalı, göğsünde bir çelik yelek figürü ve tam kalbine bir keskin nişancının nişan almış olduğunu gösteren bir GÜVERCİN. Bir kanadında savaşın yarattığı yıkıntıyı ve doğanın tahrip edilmiş halini ifade ediyor. Önünde ise üniformalı bir MİLİTALİST.Yani dostlar kendi yaşamını güvencede görmediği için üzerine çelik yelek giymiş güvercin. Ama ne gam. Bir keskin nişancı onu hedefine almış bile. Nerde senin güvercinliğin, nerde senin gaganda taşıdığın zeytin dalı?Çok gerilere değil şu son bir yılınıza daha da beri altı ayınıza bir bakın bakalım. Aklınızda neler kalmış. Ölümden, yıkımdan, kandan ve gözyaşından gayrı ne hatırlayacaksınız?Diyarbakır, Suruç, Ankara katliamlarında ölen ve her birinin onları öldürenlerin milyarlarca misli daha değerli olduklarına inandığım insanlar. Kolsuz - bacaksız bırakılan yaralılar. Ömrünün geri kalanını tekerlekli sandalyeye mahkûm yaşamak zorunda kalacak olanlar. Onların yakınları ve bu katliamların tanıklarının yaşadığı ve ömürleri boyunca sürecek olan travmalardan ise hiç söz edilmiyor.Bütün bu önlenebilir olduğunu düşündüğüm katliamların ardından yaşananları ise savunabilecek bir vicdan ve insaf sahibinin olmadığını söyleyebilirim.Bir haftalık, on günlük ve daha da uzayan sokağa çıkma yasaklarının yarattığı ve devam edebilecek ruhsal çöküntüleri kimler tamir edebilir?Evinin eşikliğinde vurulan yaşlı bir adamı, hamile kadını, cesedi anasının kucağında üç gün kalan bebeyi, şarküteri dolaplarında bir hafta boyunca gömülmeyi bekleyen cesetleri kim, nasıl anlatacak bizden sonraki kuşağa?On binlerce kasabalının, kentlinin evinde hapsedildiğini, ekmeğe, suya ve ilaca ulaşamadan geçen günlerini kim geri verebilecek o insanlara? Ölenleri geri getiremeyeceğimizi elbette biliyoruz, ama yeni ölümleri ve yeni yıkımları nasıl durduracağız bize bir anlatan bulabilsek?Evet, bu olanlar gözümüzün önünde ve daha birkaç ay içerisinde yaşadık. Bütün bu ölümleri bize yaşatan ve devamının yaşanmasına zemin hazırlayan eli kanlı terör örgütünü yazdık, çizdik, söyledik. Onların neredeyse hamiliğine soyunan ve “öfkeli çocuklar” diye savunanları dile getirdik. Durdurun şu azgınları, kesin yemlerini ve yolladığınız yardımları dedik. Daha büyük katliamlara yol açabileceklerini ifade ettik.Ve göz göre göre geldi Paris katliamı. Besle kargayı, oysun gözünü misali. Ortadoğu petrollerine göz dikmiş, petrolü insan kanından değerli bulan kapitalist katiller şimdi ne düşünüyorlar acaba?Arap’ın, Kürt’ün, Türk’ün canından ve kanından değerli gördüğünüz bu petroller Avrupalının canından da değerli mi? Kan gölüne çevrilen bir coğrafyada yönettiğiniz ve beslediğiniz katilleriniz namlularını ve bombalarını size çevirdiler. Öylece bakıp duracak mısınız, yoksa bu katliamları durduracak mısınız?Antalya’yı kaç zamandır hazırladığınız G 20 zirvenizde bir konuşmacı çıktı. “Kapitalizm artık son bulmalı” dedi. Gülümsediniz. Çünkü o da sizden biriydi. Bu adam kafayı yemiş diyenleriniz bile olmuştur. Hani belki de onun içinde azıcık insanlık kalmış, bunca ölüm ve kan adamın vicdanını sızlatmış olabilir diye bile düşünmemişsinizdir eminim.Paranın candan, petrolün kandan daha kıymetli olduğunu düşünenlere söz söylüyorum bende. Saf mıyım, yoksa bende mi ne dediğini şaşırır oldum.Başa dönelim. Gagasında bir zeytin dalı. Sırtında çelik yelek ve tam kalbinin olduğu yere nişan alınmış bir güvercin. Bir kanadında yıkım. Önünde silahlı bir adam.Tamda Suruç’ta öldürülen savaş karşıtı gençler. Ankara’da katledilen barış elçileri. Paris’te yok edilen sanatseverler.Ölenler belli. Aydın kesim, eğitimli kesim, solcular, sosyalistler, devrimciler. Barış isteyenler, adalet ve kardeşlik savunucuları. Her cinsten ve her ırktan İNSANLAR.Öldürenler de belli. Sahiplenenler de. Hele bir sayın bakalım. Hangi taraftakiler daha çok.Yada siz hangi taraftansınız.      

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazar Yazıları Haberleri