Rektör atamaları tamamlanmak üzere. Yöntem süper. YÖK üzerinden. Özgeçmişini gönder. Sonra mülakat. Bazı üniversite rektörlüğü için 200 adayın başvurduğu bile söyleniyor. Adaylar PROFESÖR.
Mülakat ciddi. Düşünsenize, 100’ den fazla başvuru içerisinden aday sayısı 3’e inecek ve 3 “daha” profesör olan Cumhurbaşkanına gönderilecek. Neye göre 3’e ineceği hususunda iş karışık. Bu indirim işinde kimin yayını, bilimsel yeterliliği, akademik yetkinliği önemli mi?
Yok daha neler. Öyle olsa 3’e indirecek heyeti rektörün atanacağı üniversitenin olduğu kentin milletvekilleri, il başkanları, dernek 5’inci başkanları neden ziyaret etsin?
3’e indirilirken içlerinde “O” biri mutlaka olsun. “O” nu işaret edenler sinyali daha yukarılardan almasa, yayın, atıf, teknoloji filan hesaba katsalar ne olur?
Olmaz. Sonra tarikatlar, cemaatler, eşraf, hemşeri dernekleri, damatlar, oğullar, bacanaklar, vakıflar ne der?
Rektör deyip küçümsemeyin. Hepsi birer küçük tek adam. Bizden olursa kadrolar, makamlar, masalar, koltuklar, ihaleler yabancıya gitmez. Oy dediğin şey işte böyle tek tek delikli kepçeyle toplanıyor.
Peki bilimsel kalite? Kaliteli mezun? Uluslararası tanınırlık, yayın, teknoloji, araştırma?
Saçmalamayın. Arapça bildiği şüpheli din başkanının olduğu güzel ülkeme Aziz Sancar gelip Hakkari üniversitesine rektör olmak istese, nafile. (anacaroglu@evrensel.net)