Bak şu bebelerin güzelliğineKaşı destan gözü destanElleri kan içindeKör olasın demiyorumKör olma da gör beni Damda birlikte yatmışızÖküzü hoşça tutmuşuzKoyun değil şu dağlardaSan kendimizi gütmüşüz Hor baktık mı karıncayaKırdık mı kanadını serçeninYa nasıl kıyarız insana Sen olmazsan öldürmek neÇürümek ne zindanlardaÖzlem ne ayrılık neYokluk ne yoksulluk neİlenmek ne dilenmek neİşsiz güçsüz dolanmak neKör olasın demiyorumKör olmada gör beni…Yukarıdaki şiir. Ozan Hasret GÜLTEKİN’ e aittir. Şarkı olarak bestelenmiş, beklide dinlemeyenimiz yoktur. Anadolu insanının yüz yıllardır birlikteliğine, kardeşliğine, insan ve doğa sevgisine vurgu yapar. Bu vurgunun yanı sıra kıyımları lanetlemek için yazılmıştır.Bu gün ülkemiz ortalama bir Ortadoğu ülkesinden ayırt edilemez görüntülere ve acılara sahne olmaktadır. Her gün yeni bir yerlerden cinayet, katliam ve kıyım haberleri alıyoruz. Duyacağımız yeni ölüm haberlerini almak korkusu ile neredeyse televizyonları açmayacağız. Dağda, bayırda, şehirde, alış veriş merkezlerinde, Pazar yerlerinde, duraklarda veya işyerlerinin içinde ya da önünde kör teröre kurban verdiğimiz fidanların arkasından yaktığımız ağıtlar insan olan herkesin yüreğini yakıyor.Bu gidişten ve gidişattan hoşnut olan İNSAN’ a rastlamak imkânsız. Memnun olanlar ise bu kıyımların sebepleri olan kan emici silah tüccarları, ikballeri ve kendi istikballeri için göz yuman yöneticileriz ve bunların ortak sahipleri olan emperyalizmdir.Her gün gencecik evladını toprağa verirken zoraki bir biçimde “vatan sağ olsun” söylemleri ile ekranlara taşınan onlarca ailenin gün gelip bu kıyımların hesabını sormamaları düşünülebilir mi?Her biri verilen ilaçlarla yarı uyuşturulmuş bir halde, koltuklarına birer görevlinin girerek ayakta tutmaya çalıştığı anaların, babaların, gencecik eşlerin ve kardeşlerin ahı tutmaz mı bütün bunlara sebep olanları?Yazık. Çok yazık.Tarafı olmadığımız bir savaşta yitirdiğimiz canlarımıza yazık. Tek kazananının emperyalistler ve onların uşaklarının olacağı kör teröre kurban verdiğimiz canlarımıza yazık. Körelen duygularımıza yazık. Her gün yeni bir darbe yiyen kardeşlik bağlarımızın gevşetilmesine yazık. Yitirmeye yüz tutmuş insanlığımıza yazık.Öksüz bırakılan bebelerin, evlatsız bırakılmış ana – babaların, eşini kaybetmiş gencecik insanların ahı aslında bir gün sizi gerçekten yakacak.Kendilerinin çocukları askere gitmez, polis veya başka bir şekilde güvenlik güçlerinin içinde yer almazken ölen her gencin cenazesinde hamaset yapmaktan utanmayan, sıkılmayan haşmetli yöneticilerimize işte yukarıdaki şiirde anlatıldığı üzere haykırmak lazım.Yeter kıyılan insanlarımız üzerinden attığınız nutuklar, yeter duygularımızı sömürmeniz, yeter kıyıcılığınız.Kör olasın demiyorum. Kör olamayın da görün artık yaktığınız canları. Yıktığınız ocakları. Yükselen feryatları…
KÖR OLASIN DEMİYORUM…
.