Gündemin epeyce yoğun olduğu bir süreçten geçiyor güzel Ülkem. 16 kış, 16 güz, 16 bahar, 16 yaz’ ı bir hükümetle geçirmek zorunda kaldık. Bu yaz TAMAM diyoruz. Memleketim bahar havasını yaşarken gündemi meşgul eden gerginliklerden uzaklaştırmak niyetindeyim. Halk arasında ortak bir payda da kesinlikle buluşulamayan bir konu. Çok gezenin mi, yoksa çok okuyanın mı daha çok bilgili olduğu hep bir muamma.Çok okuyan mı bilir? Okumak başlı başına istek arzu ve hevesle yapılan bir eylem, zorlamayla yapılacak bir iş kesinlikle değil.
- Kitap okumayanla evlenme.
- Okumak derinleşmektir
- Hiç tanışamayacağın bilim insanıyla karşılıklı sohbet etmektir.
- Gelişmektir.
- İlkellikten- aydınlığa açılan kapıdır.
- Buram buram mürekkep kokusunda dolaşmaktır.
- Kelime haznesinin gelişmesidir.
- Sadece senin izleyebildiğin dev bir televizyon ekranıdır.
- Konuşma kabiliyetinin artmasıdır.
- Oturduğun yerden hayatlara dokunmak ve yine
- Oturduğun yerden dünyayı gezmektir.
- Dinginlik, sakinlik, huzurdur.
- Sessizliğin en lezzetli halidir.
- Ve dile dökülemeyen birçok harika sebep var kitap okumak için.
- Tebdili mekan da ferahlık vardır. Bunu bilelim öncelikle.
- Keşfetmektir.
- Dünyayı tanımaktır.
- Yeni tatlar, yeni insanlar, yeni kültürlerle tanışmaktır.
- Tarihimizi ve dünyanın tarihini gözlemlemektir.
- Anı biriktirmektir.
- Bu toprakları bize armağan eden atalarımızın her karışında geride bize bıraktıkları izlere şahit olmaktır.
- Denizin mavisine karışmak, yosun kokularında doğayla buluşmak, ufuk çizgisinde yürümektir.
- Ve dahası…