KIRILAN FAYLAR

.

İZLENİMLER

Geçen hafta epeydir unuttuğumuz deprem ülkesi olduğumuz gerçeğini yeniden fark ettik.

Yaşanan 5.8’lik deprem ve artçılarıyla anladık ki;  Marmara’da büyük bir depreme her geçen gün yaklaşıyoruz.

20 yıl önce yaşadığımız büyük acıları hatırladık.

Geçen bunca yıldan sonra önlem almak adına bir arpa boy yol alamadığımızı da gördük.

Marmara’da yaşanan 5.8’lik sarsıntılardan sonra 1999’dan bu yana alınmaya başlayan ve milyarlarca lirayı bulan deprem vergilerinin bu alanlara nerdeyse hiç aktarılmadığını anladık.

Özellikle İstanbul’da olası deprem sonrası halkın buluşması, barınması için oluşturulması gereken toplanma alanlarına yapılan imar değişiklikleriyle AVM, rezidans veya ticari alanlar yapıldığını keşfettik.

Her ay bizden tıkır tıkır tahsilat yapan GSM şirketlerinin böyle olağanüstü durumlarda şebekelerin rahatça işlemesini sağlayacak alt yapıyı oluşturmadığı için yakınlarımızla iletişim kuramadığımızı gördük.

Bilim insanları olası büyük depremin 7 şiddetinin üzerinde olacağını, binaların yüzde 10 ile 15 inin ciddi hasar alacağını söylüyorlar.

Yine bu alandaki bilim adamları çok daha acı bir öngörüde bulunuyorlar. Nüfusun yüzde 1 i kadar insanın öleceğini veya yaralanacağını tahmin ediyorlar. Bu gerçekten duymak istemediğimiz bir tahmin. Yanıldıklarını düşünmekten başka çare yok. Önümüzdeki on yıllar içinde güçlü bir olasılıkla deprem ile ilgili bir felaket yaşayacağımız bir gerçektir.

Deprem yerkabuğundaki fay hatlarının kırılmasıyla oluşuyor.

Depremle ilgili bakışları, yorumları, yapılan çalışmaları izlerken toplumsal ayrışmamızın bu olguya bakışta da sürdüğünü görüyoruz.

Sorumluluklarını başkalarına atanları,

Depremin yaşam tarzımızdan kaynaklandığı söyleyenleri,

Alınmayan tedbirlerin sorumluluklarını savunanları,

Depremin etkilerini yalnızca dua ile azaltabileceklerini iddia edenleri,

31 Mart seçimleriyle daha yeni göreve gelen belediyelerle, devletin diğer kurumlararının iletişiminin zayıf olduğunu da gördük.

Gün geçtikçe yaklaşan bir depreme bakışımız kırılan toplumsal faylar üzerinden… Oysa unuttuğumuz ya da fark etmediğimiz kırılan yer kabuğu fay hattının ve yaratacağı felaketin sonucu birlikte yaşayacağımız.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazar Yazıları Haberleri