Kilis’in, Suriye sınırı yakınlarına hakim olan, konuşlanan IŞİD ve Özgür Suriye Ordusu‘nun (ÖSO) bulunduğu o bölgelerde Kilis’e son zamanlarda sürekli roket atar mermileri fırlatılıyor. AKP’nin silah ve mühimmat desteği ile eğitim verdiği, sahiplendiği ÖSO, sonradan terörist olarak tanımladığı IŞİD şuan AKP’ye rağmen Kilis’i tehdit ediyor. Atılan roketler ev, okul, işyeri her yeri yakıp, yıkıyor delip geçiyor. Atılan roketler Kilisli hatta bazen Suriyeli insanları öldürüyor, yaralıyor, sakat bırakıyor.Halk feryat ediyor, isyanları oynuyor. Çünkü kimisi oğlunu, kimisi kızını, kimisi annesini ya da babasını veyahut ta bir yakınını kaybetmiş. Hem de pisipisine.İçi kan ağlayan, feryad figan eden, öfkeli halk valilik binasına doğru yürüyerek yeter artık demeye gidiyor. Fakat halkın kararlı ve öfkeli tepkisine polis panzer ve tomalarla zor kullanarak, karşılık verince olay biraz duruluyor. Atılan yeni bir roket ile halk yeniden sokaklara iniyor. Bu sefer valilik çözüm olarak 30 gün Kilis’te eylem, yürüyüş, gösteri gibi tüm faaliyetlere yasaklama kararı aldı. Peki ya bu halk öfkesini, tepkisini nasıl dile getirecek, sesini nasıl duyuracak, evin içine hapsolarak ölümümü bekleyecekler… Kaderinize razı olun mu diyeceksiniz?İyide siz bu halkın öfkesini böyle dinebilirmisiniz ki. İnsanlar ölüyor.Ve bu sorunu halkı evlere tıkayarak çözebilirmisiniz.Anlamak çok zor…Kilis’in güneyinde 40- 50 km uzakta IŞİD var, hemen 6-7 km uzakta Öncüpınar Sınır Kapası ilerisinde ÖSO güçleri var. Peki, atılan bu roketlerin menzili ne kadar, bu silahlar kime ait, menşei nedir. Bunlar araştılıyor mu, buna uygun bir önlem, strateji geliştiriliyor mu?Bilen yok, açıklayan da yok…Katyuşa roketatar ve mermiler deniliyor bunlar nerden ve nasıl oraya gidiyor, bu kanalları kurutma, tıkama, yok etme, yol ve yöntemi yok mu? Ya da bunları teknoloji ile engelleme imkânı yok mu?Yazık değil mi Ocak ayında bunayana hiçbir şeyden habersiz, suçsuz günahsız 17 insan öldü, 60 civarında insan yaralandı, sakat kaldı. Daha kaç kişi ölecek, sakat kalacak…Hükümet kanadı açıklama yapıyor, sınıra yığınak yaptık, misli ile karşılık verdik diyor, arkasından Kilis yine bombardımana tutuluyor…Bu nasıl önleyici tedbir, nasıl bir yığınak…Niye engel olunamıyor, ne oluyor, niçin, soruları cevap bekliyor…Öyle bağırarak, çağırarak bölgesel güç olunmuyor, Dünya lideri de olunmuyor! Söz değil icraat zamanı!Şimdi Kilis’i kim kurtaracak…Nerde yanlış yaptık diyebilecekler mi?Bakın siz şu güzelim Kilis’e, boşalıyor ev, arsa fiyatları alabildiğine düşmüş. İnsanlar canlarını kurtarma telaşında. Veliler çocuklarını okula göndermek istemiyor, hatta veliler çocuklarla birlikte okula gidip geliyor, çünkü çocukların psikolojisi bozulmuş durumda.,.Üniversitede okuyan bazı öğrencilerin eğitimlerini yarım bırakıp şehri terk ettiği de gelen bilgiler arasında.Siz sorunu çözmek yerine sorunun üzerini örterseniz bir gün gelir gücünüz yetmez…Kilis halkı huzur istiyor, güvenli bir yaşam istiyor evinde ve şehrinde yaşamak istiyor..Siz iktidar olarak ona bu hakkı vermek, onun yaşam hakkını korumak ve kollamak zorundasınız…Evet şimdi Kilis’i kim kurtaracak sahi..Unutmadan yüzde 70 civarında AKP bu şehirde oy almıştı. Gelecek seçimde sizce yüzde kaç oy alır düşünün bi…
Kilis tehdit altında
.