Kartal'da çöken apartman...

.

Geçen hafta Kartalda 8 katlı bir apartman çöktü. Enkaz altında onlarca vatandaşımız kaldı. En son ölü sayısı 21  olarak açıklandı. Üç katı kaçak olarak yapılan binanın zemin katında konfeksiyon atölyesi bulunuyordu. Daha önce de Konya'da Zümrüt apartmanı , Diyarbakır'da Hicret apartmanı çömüş onlarca insanımız hayatını kaybetmişti. Kartal da çöken Yeşilyurt apartmanı için yapılan bilirkişilerce ön inceleme raporunu ayrıntıları kamuoyu ile paylaşıldı. Bilirkişi raporunda, binanın inşaatı sırasında kullanılan betonun, yıkanmamış ve elenmemiş deniz kumundan yapıldığı, bundan dolayı midye kabuklarına rastlandığı ve demirlerde korozyon oluştuğu belirtildi. Raporda, Yeşilyurt Apartmanı'nın çökmesinin nedeninin, inşaat sırasında kullanılan beton kalitesinin TSE standartlarına uygun olmaması ve projede öngörülen beton sınıfı dayanımını karşılamaması olarak değerlendirildi.  Bina sahipleri kaçak katlar için imar barışı uygulamasına da başvurmuşlardı. İmar afları yıllardır ülkemizde ara, ara özellikle seçimlerden önce gündeme gelip uygulanıyor. Sonuçları ağır olan bu aflar vatandaşın derdine derman olamıyor.Konut sorunu özünde yalnızca vatandaşın değil, devletin sorunudur. Endüstri devrimi denen kapitalist dönem başlangıcında ve sonrasında sosyalist ülkelerde devletler vatandaşlarının konut sorunlarına sahip çıkmışlardır. Pek çok Avrupa ülkesinde şehirlerdeki konutları belediyelere ve devlete ait olduğunu görürüz. Bu ülkelerde büyük arazi sahipleri ve gayrimenkul zenginlerine rastlanmaz. Burjuvazi kendi devrimini yaparken ilkin bu sınıfı tasfiye etmiştir. Ülkemizde ise toprak reformu yapılamaz. Bunun devamında da büyük arazi sahipleri bu alışkanlıklarını şehirlerde büyük araziler ve gayrimenkul alalar sürdürür. Konut yapımından ve kiralamasından aşırı karlara izin veren bir ülkeyiz. Bu yüzden emek gücünü satarak geçinen işçilerin ve emekçilerin başlarını sokacak bir ev sahibi olması her zaman zor olmuştur.  Rantçılar, fırsatçılar kaptı kaçtı zenginleri bu yolla milyonları vururlar. Bu nedenle nasıl olsa alıcısı var diye, olmayacak malzemelerle bina yapıp satarlar. Kamu yönetimi de gerekli denetimleri, zamanında yapmaz ise bu tip felaketler kaçınılmaz olarak karşımıza çıkar.Bu iktidar döneminde Mimar ve Mühendis odalarının yapı denetimi üzerindeki yetkileri azaltıldı. Bağımsız denetimlerin azaltılması her kurumda sorun yaratır hale geldi. İşyeri ve İşçi Sağlığı  Tabip Odalarının kontrolünden çıkartıldı. Benzer sorunlar işyerlerinde  daha çok olmaya başladı.   İş kazaları denen iş cinayetleri daha çok olmaya başladı.Konut sorunu devletin çözmesi gereken bir sorun olarak ortadadır. Yapı denetimleri başta kamu yönetimini olmak üzere, hepimizin sorunudur. Kamu yönetiminden bağımsız meslek odalarının, bu denetimleri daha etkin olarak yapması gerekmektedir. Bağımsız denetimlerin önüne konan engeller kaldırılmalıdır. Hepimizin yanlış yapılmış bir binanın enkazında kalma riski vardır. Bu nedenle Yeşilyurt apartmanının çökmesi hepimize ders olmalıdır. Kendimize ailemize, köyümüze, mahallemize, şehrimize sahip çıkmalıyız. Kaptıkaçtı yapan fırsatçılara, rantçılara izin vermemeliyiz. YENİ ÇİZGİercankosmanoglu@hotmail.com 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazar Yazıları Haberleri