.
Gerginlik ve çatışmalar neredeyse olağanımız gibi olmaya başladı. Bu biçimi normalmiş sanıyoruz artık.Yaşadıklarımız az bir şeymiş gibi, şiddet ve vahşet de eksik olmuyor güncelimizden.İyi niyet, hoşgörü, sevgi, dayanışma, barış bizden çok uzakta duruyor artık.Yerine hayatımızda ön yargı, tahammülsüzlük, nefret, birbirine sağır olma egemen olmaya başladı.Bizden uzak duranla bize egemen olmaya başlayan sözcükler aslında ne kadar zıt kavramlar, ters biçimler.Birileriyle ayrışmaya, kutuplaşmaya, kavgaya doğru yol alırsınız.Oysaki diğeri ile bütünleşmeyi, yan yana olmayı barış içinde yaşamayı başarırsanız, huzuru bulursunuz.Sadece son bir hafta içinde,Üç vahşice yapılmış kadın cinayeti,Kartopu camı kırdığı için öldüren genç bir gazeteci,Daha hayatını kurmadan üniversite kampüsünde bıçaklanarak hayatına son verilen gencimiz.Özgecan, Nuh, Fırat daha ne isimler var hafızamızda unutmadığımız, unutamayacağımız.Binleri aşan sayıda kadın, genç cinayeti,Koca şiddeti, polis kurşunu, mahalleli tekmesi, esnaf palası,Yitip giden hayatlar,Arkalarında yanan yürekler, akan gözyaşları.Çıkmalıyız, kurtulmalıyız içine düştüğümüz anormallikten artık,Bizi bu hale getirenlere, ayrıştıranlara, biz olmaktan çıkartanlara, öfkeyi normalmiş gibi sunanlara inat, başka çare yok.Mevsim kış, bembeyaz kar yağdı. Şimdi eriyor, hem de caddeleri, sokakları temizleyerek kapkara akıp gidiyor yerin altına.Eriyip giderken kar, temizliği bir de yüreklerde, beyinlerde yapsa da, giderken ön yargılarımızı, nefretlerimizi, düşmanlıklarımızı ve kinlerimizi de alıp gitse,Keşke bu kadar kolay olsa insana has, ama insana yakışmayan bu durumlardan kurtulmak,Belki de, aslında çok da zor olmayabilir, tahammülsüzlüğün yerine hoşgörüyü, düşmanlığın yerine barışı, nefretin yerine sevgiyi, zorbalığın yerine insanlığı getirmek.Bu yolun başlangıcı; adalet ve demokrasinin gerçeğini uygulamaktan geçer, onlar varsa karın kirliliklerimizi temizlemesini hayal etmeye gerek yok.Karla sadece oyun oynarız, seyrederiz ve erimesini izleriz…