Kamuda mühendis
Arif Nacaroğlu
anacaroglu@evrensel.net
Biz bir yığın işle uğraşırken, uzaktan öğretimi becerebilmek için karşımızda olmayan öğrenciye sanki karşımızda oturuyorlarmış numarasıyla rol yaparken sırıtarak geldi. “İyi ki geldin. Bak mühendis yetiştiriyoruz. En az 4 yıl dirsek çürütüyorlar, vizeler, finaller, projeler, hoca kaprisleri, KPSS, mülakat derken kamuda bir iş buluyorlar. Sonra 3 kuruş maaşla geçinmek zorunda bırakılıyorlar. Hak ararken gördükleri muamele de cabası.”
Kafasını kaşıdı, gözlerini kıstı;
-Bir sayı tut.
Ortaokul günlerimizin bulmacalarına heveslenerek, yıllardır yüksek matematik dersi vermiyormuşuz amatörlüğü ile gözlerimizi kapatıp, yüzümüzü tavana çevirip bir sayı tuttuk.
-Tuttun mu?
-Tuttum.
- 5 ekle.
-Ekledim.
- Şimdi 5 ile çarp ve 25 ekle.
-Sayı büyüyor bak söyleyeyim.
-Zorlandın mı ? Tamam küçültürüz. Ama bir de 2 ile çarp, sondaki sıfırı at.
-Attım.
- Tuttuğun sayıyı unutmadıysan çıkan sayıdan çıkar. Kalan sayıya 11 ekle. Mübarek Ramazan Bayramı’nın ilk günü ayın kaçında?
- 21
-Senin sayı kaç çıktı.
-21.
-Bu bir mucize değil de nedir? Bunun hikmetini görmüyor musun?
dedi ve “mucize, mucize” diye bağırarak kaçtı.
Arkasından seslendim.
-Nereye kaçıyorsun?
-Meşhur fizikçiyi bulup ona da eğik atış sorusu soracağım.
dedi ve gitti.