İskandinavya ve Baltık ülkesi

.
Bu kez de dünya edebiyatına ve bize büyük katkılar sunan Mehmet Uzun’un da yıllarını geçirdiği İskandinav ülkelerini görme olanağı yakaladım...Okumayı görmeyle pekiştirmek lazım, ilk durağımız, Finlandiya’nın başkenti Helsinki oldu, kendimizi mavi ve yeşilin iç içe geçtiği iki renkli bir denizde bulduk. Yollar geniş, temiz, düzenli; binalar kaliteli ve sanatsal değer içeriyordu yani, Türkiye’deki gibi tek mimarın elinden çıkmış gibi değildi. Saatlerimizi değiştirmedik. Beyaz geceler devam ediyordu. Saat 23.00’de bile sokakta kalabiliyorduk. Okuryazar oranının yüzde yüz olduğu, herkesin anadili gibi üç dil bildiği bir ülke. Beyaz zambaklar ülkesi. İsveççe, Fince, İngilizce konuşuluyor. Nüfusu az, 5,5 milyon (ülke nüfusu) Helsinki’nin çevresiyle birlikte nüfusu 1,5 milyon. Trafik sorunu yok. Ülke geniş bir alana yayılmış. İki milyon saunası var. Soğuk iklimden kaynaklanıyor olabilir. Burada mezhep olarak Protestanlık egemen, yaşamlarında üç kez kiliseye giderlermiş, doğarken, evlenirken, ölürken. Müziğe, dansa düşkünler. Norveç'teki olay nedeniyle tüm bayrakları yarıya kadar indirilmişti. Kadınların konumu iyi, devlet başkanı, din başkanı, meclisin yarısı kadın. İsveç'te otobüsümüzün sürücüsü, rehberimiz kadındı. Sürücünün tek başına tüm bavulları bagaja yüklemesi bende hayranlık uyandırdı, güçlüler, çoğu insan toplu taşıma araçlarından ve bisikletten yararlanıyor. 1000 km bisiklet yolu var. Ulusal gelirleri 40 bin dolar. Bilim ve teknoloji yaygın, vergi kaçırmak yok, gelir dağılımında uçurum yok. Yüksek tahsil yapanlara devlet ayda 500 avro yardımda bulunuyor. En önemlisi insanlar kibar.ESTONYABu şehirden sonra Estonya’nın başkenti Tallinn’e geçtik. Sovyetlerden ayrılmış, küçük, şirin bir ülkecik. Nüfusunun yüzde otuzu Rus ve toplam nüfusu 1,5 milyon. Eski yerleşim yerini gezdik. Kendimizi ortaçağda bulduk.İSVEÇGemiyle tekrar Finlandiya’ya döndük. Helsinki'den dev bir gemiyle İsveç’e doğru yol aldık. Gemi yüzen bir şehirdi. Biz onuncu katında kaldık. Dört bin kişi aldı yok yoktu. Akşam çarşısında gezdik, müzik etkinliklerini izledik. En önemlisi yüzlerce ağaçlıklı adalar gördük. Doğa tüm hünerini buralarda göstermiş. İsveç de güzel, temiz, modern bir ülke nüfus 9 milyon. Ülkede 90 bin irili ufaklı göl ve sayısız köprü var. Demir, bakır, çinko yönünden zengin.7-16 yaş öğretim zorunlu. Kadınların durumu iyi, Kral ölürse kızı başa geçecek, oğlu küçükmüş, asıl bizi etkileyen vahşi doğasıyla ünlü Norveç oldu. Mıgırdıç amcamın deyimiyle kendimize bir çimdik atıp, bu güzelliğin bir rüya değil, gerçek olduğunu anladık. (Mıgırdıç margosyan) ataları Vikingler olan ülkenin fiyortlarla, göllerle, denizlerle, çağlayanlarla, dağlarla kaplı olduğu cennet bir ülke, görmek lazım. Fiyortlar binlerce yıl önce dev buz kütlelerinin kara içlerine uzandığı bir oluşum. 200 km. uzunluğunda olanları bile var, iki dağın arasında yol alıyorsunuz. Dağlar, ormanlarla kaplı, her yerden çağlayanlar akıyor ve fiyortları besliyor. Bir de trenle nostaljik bir gezi yaptık, o da çok zevkliydi, darısı siz okurlara. Oslo'da beni en çok etkileyen 32 bin m2 lik alan üzerindeki park ve 700 heykel oldu. Heykeltraş 1920 yılından 1943 yılına kadar hiçbir sansüre uğramadan bu ilginç heykelleri yapmış. İnsan hallerini yansıtıyor, tümü çıplak. Oslo'da cami sayısı Kiliseden çokmuş. Oslo'dan Bergen'e geldik. Dünyanın en sevimli evlerini gördük. Evler ahşap, işlemeli. Ayrıca yün kazaklar vb. ürünleriyle de tanınmış. Norveç, Kuveyt kadar petrole sahip, doğal gazı var. Nato’ya üye, Avrupa Birliğine üye değil. Para birimi Kron, yalnız Finlandiya Avro kullanıyor, diğerleri kendi para birimleri kronu kullanıyor. Norveç'te milyonlarca tekne varmış, balıkçılıkta öndeler, her yer su, biyoteknoloji, insan kaynakları üzerine enerji harcıyorlar. Voss adlı şirin bir kasabasında geceledik.DANİMARKABuradan Danimarka’ya geçtik, dünyanın en uzun köprüsünden geçip İsveç’in malmö kentine geldik. Kuzey deniziyle Baltık denizini birbirine bağlıyor. 16,5 km. uzunluğunda. Kopenhag'ı da beğendik, köprüden geçiş,40 avro. Amaç toplu taşımayı teşvikmiş, pahalı ülkeler, diğer Avrupa ülkeleri bunlardan çok ucuz. Hem şehirlilerimizi buralarda görmek en büyük kazancımız oldu.Gezmek, görmek insana çok şey katıyor. Lütfen olanaklarınızı zorlayın. En azından çevrenizi tanımaya  çalışın, oturanı, tembeli kimse sevmez…  

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazar Yazıları Haberleri