Hep birlikte kazanacağız

.

Hep birlikte kazanacağız

 

ARİF NACAROĞLU

anacaroglu@evrensel.net

 

Artık ezberledik ama tekrar edelim. Anayasa madde 51 diyor ki;

 

“Çalışanlar ve işverenler, üyelerinin çalışma ilişkilerinde, ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek için önceden izin almaksızın sendikalar ve üst kuruluşlar kurma, bunlara serbestçe üye olma ve üyelikten serbestçe çekilme haklarına sahiptir.”

 

Anayasa’yı çiğnemek, uygulamamak, ortadan kaldırmaya çalışmakla aynı şey değil mi? Anayasa’yı ortadan kaldırmaya çalışmak suçlamasıyla onlarca insan hapislerde çürümedi mi? İdam edilmedi mi?

 

Aralarındaki rekabet ne kadar kuvvetli de olsa konu işçi hakları olunca, bir araya gelmek, ortak karar almak için işverenler örgütlü. Hepsi ya sanayi odası ya ticaret odası ya işverenler sendikası üyesi. Özellikle Antep’te aslında birbirlerinden hiç hoşlanmasalar da işçilerin en küçük hak taleplerinde hepsi bir araya gelip, talebi kırmak için iş birliği yapıyor. Yangının (?) büyümeden söndürülmesi ve başka fabrikalara sıçramaması için tüm güçleriyle yükleniyorlar.

 

Antep OSB’deki son yaşananlar bunun en güçlü örneği. Bu hayat şartlarında, bu pahalılıkta sadece 15 bin lira aylık isteyen işçilerin haklı taleplerini yerine getirmemek için çok uğraştılar. Diğer patronlar, belediye başkanları, bazı devlet kurumları direnişi kırmak için -önce yumuşak, sonra sert- her şeyi yaptılar. Patronlardan biri işi 2 bin işçiyi işten çıkartmaya kadar götürdü ama işçilerin örgütlü birlikteliği, örgütlü patronlara geri adım attırdı. İşçilerin haklarının en azından bazılarını vermek zorunda kaldılar. Aslında patronların sendika ile de bir sorunları yok ama sendika dediğin patronla iş birliği yapmalı. Dolgun maaşlı sendika başkanı patronla akşam sofralarında bir araya gelmeli. İş barışı (?) patronların sosyal yaşamını bozmayacak şekilde sağlanmalı. İşçilere verecekleri sefalet ücreti 2 kadehten sonra belirlenmeli.

 

Ama şimdi karşılarında patronla görüşmeye yanında 2 işçiyle giden, tüm maddelerin işçiler tarafından belirlendiği talepleri kararlılıkla savunan bir sendika, sendikaya destek olan insanlar var. Şimdi yanlarında görüşmelere katılan, haklarını en yükseklerde savunan kendi seçtikleri kendi milletvekili var.   

 

Erkaplan Halı son örnek. İşçilerin maaş taleplerini kabul etmek zorunda kalan patron, suç işlemeyi göze alarak, Anayasa’nın 51’inci maddesini alenen uygulamıyor. Gücünü ta “Anayasa’yı bir kere çiğnemekle bir şey olmaz” diye başlayıp, “Saygı duymuyorum” diye devam eden ve “Sen istediğini yap, biz iktidardayken sana bir şey yapamazlar” diyen patron yanlısı siyasetten -mallarıyla, mülkleriyle, yurt dışındaki, yurt içindeki tatlı yaşamlarıyla, bir işçi maaşını bir sofrada harcayan- bu dünyada cenneti yaşayan patronlarla, aldıkları açlık maaşıyla yaşam mücadelesini sürdürmeye çalışan işçilerin durumunu “iş barışı” diye yutturan yerel politikacıdan, sendika başkanını hedef gösteren satılmış kalemlerden alıyor.

 

İşçiler direniyor. Sadece kendi talepleri için değil, tüm işçilerin talepleri için direniyor. Nasıl ki patron için siyasetçisi, belediyecisi, devletlisi seferber oluyorsa, direnen işçi için de işçiler, emekçiler seferber olmalı. Bu mücadele hep birlikte kazanılmalı.     

 

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazar Yazıları Haberleri