.
Yer; Birleşmiş Milletler Genel Kurulu.Konuşmacı; Türkiye Cumhurbaşbakanı.Konu; Suriyeliler.Evet bizim sayın Cumhurbaşbakanımız boş salona konuşur ve delegasyonda yer alan memurlarımız şahsi cep telefonları ile görüntüler alırken Suriyelilerin durumunu aynen böyle tanımladı.Bu köşede benden önce Muhammet Hayri arkadaşımız da sormuştu. Suriyeliler mültecimi, sığınmacımı yoksa misafir mi diye, bende bunun herkese göre bir tanımlama ile geçiştirilecek bir konu olmadığını, kesinlikle yasal bir statü belirlenmesi gerektiğini yazmıştım.Dönelim BM genel kuruluna. Sayın Cumhurbaşbakanımız batı dünyasını ve birleşmiş milletleri göreve çağırır ve eliyle kocaman bir dünya küresi çizerken Suriyeli Mülteciler dedi. Bakın hem de nasıl bir cümle kurarak koydu Suriyelilerin adını.
"Biz bugün itibarı ile Suriyeli Mülteciler için üç buçuk milyar dolardan fazla bir harcama yapmışız" Behey mübarek adam onların ülkesini savaşa sürüklerken, sınır kapılarımızı sonuna kadar onlara açtık derken, onlar bizim kardeşlerimiz diye bizim yerimize sen onları kucaklarken bunun bir bedelinin olduğunu bilmiyor muydun.?Birçok kesim bu mültecilerin yasal bir statüye kavuşturulmalı diye feryat ederken "ilk" defa onları BM.genel kurulu önünde (Salon boş olduğu için böyle de denemez ama,neyse) mülteci diye tanımladın da ne değişti? Vekil başbakan çıkıp ta yasal düzenleme mi önerdi? Bakanların bununla ilgili bir önerge mi verdi? "Senin" valilerin bunları mülteci sayarak mı işlem yapmaya başladı?Yoksa sırf böbürlenmek için rakam telaffuz edeyim derken ağzından mı kaçırdın bu tanımı? Şimdi biz bu günden sonra onları
" mülteci " diye tanıyacak sizden ve vekillerinizden yasal düzenleme yapmalarını bekleyecek ve gerekirse bunun için ilanlar vereceğiz.Devlet kapılarında sorunları için yalvaran Suriyeliler de kendilerini artık böyle tanımlayacaktır haklı olarak. Ve de
mültecilerin sahip oldukları yasal hakları talep edeceklerdir.
HSYK seçimleri... AKePe grup başkanvekili Mahir ÜNAL öyle bir laf etti ki düzeltebilen beri gelsin. "HSYK seçimleri istediğimiz gibi sonuçlanmazsa gayri meşru sayarız" dedi sayın vekil.Şimdi ben çıkıp 29 mart ve 10 ağustos seçimleri istediğim gibi sonuçlanmadı. Gayri meşrudur desem ve AKePE' ye oy vermemiş halkta buna katılsa ne olacak? Sizler sadakalar ve hileler yoluyla işgal etmeyi hak kazandığınız o koltuklardan kalkacak mısınız?Milli irade lafını kazandığınız her seçim sonrası sakız gibi ağzından düşürmeyen liderlerinizin durumunu zora soktuğunuzun farkında mısınız sayın vekil.Gerçi
"Kurtulmuş" yardımcı, bunu biraz toparlamaya kalktı ama özrü kabahatinden kötü bir sonuç verdi. Ne diyor Sayın Kurtulmuş? "Onu seçimler sonrasında düşünürüz."Hani dostlar bir zamanlar İçişleri bakanı olarak atanan birisi selefi odayı boşaltıp görevi devretmedi diye bakanlık odasının kapısını polis gücüyle açtırıp ta makamına oturmuştu. Acaba benzer bir uygulamayı AKePe sözcüleri yeniden yaşatırlar mı ?Siz kendinizi ne sanıyorsunuz sayın vekiller. Halkın iradesini hiçe saymaktan utanmıyorsunuz bari unvanları
Cumhuriyet savcısı olan ve tüm çalışmalarını kamu adına yürüten savcıların ve kararlarını
Millet adına veren hakimlerin iradelerine saygılı olun. Yargının bağımsız ve tarafsız olması ilkesinin önünde eğilin. Aldanmayın şu toplama mitingleriniz de atılan Dik dur eğilme... sloganına.Sayın hakim ve savcılar;
" Başta ilk derece hakimleri olmak üzere tüm meslektaşlarıma sesleniyorum.Hakim ve savcı olmak bizim için büyük onur ve şeref kaynağıdır. Hiç bir makama, unvana ve göreve tamah ve tenezzül etmeyiniz. Görevinize ve temsilinize müdahale ettirmeyiniz. Bağımsızlık ve teminatınıza el uzatan hiç bir çözüme rıza göstermeyiniz. Başınızı dik tutunuz." diye Yargıtay kuruluş yıl dönümü konuşması yapan Yargıtay başkanının bu sözlerinin gereğini yapınız ki gerçekten
saygın olasınız.Mutlu bir bayram geçirmeniz dileğiyle...