Halkın gündemi seçim değil, geçim!
BEKİR ŞAHİN
Enflasyon, hayat pahalılığı aldı başını gidiyor. İnsanlar geçim sıkıntısı ile karşı karşıya. Hayatta kalma mücadelesi veriyor. Çarşıya, pazara, sokağa indiğiniz de bu gerçeklerle yüzleşirsiniz.
Muhalefet ve iktidar ile ilgili özellikle Fatma Şahin’in sahada iddialı rakibinin olmayışına ilişkin tespitimi, yazımın sonunda ele alacağım.
Mehmet Şimşek: ‘2028 itibarıyla fiyat istikrarını sağlamış olacağız, yolculuk başlamış durumda’ diye açıklama yapmıştı. Tıpkı bundan önceki Maliye Bakanları gibi oyalama ve halkın gazını alma taktiği, tek fark bu sefer süre baya uzun tutulmuş.
Neden acaba..!
Bu durumda insanın aklına hemen şu geliyor; Niye 2028 i bekliyoruz, bu kadar zam, yoksulluk yetmez mi, yoksa 2028 deki seçimler mi gözetleniyor..
Yetmedi mi bunca hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı, açlık, yoksulluk, çöpte beslenenlerin sayısı, fırınlarda askıda ekmek için sıra bekleyenler…
İktidarın ekonomistleri, sorumluları, Enflasyon için özellikle son 2 yıldır ha düştü, ha düşecek. Hedef koyduk, yazın şukadar olacak, 3 ay sonra düşecek, yılsonunda böyle olacak, seçimlerde şu kadar olacak diye, diye bugünlere gelinde ama değişen bir şey olmadı, zamlar aynı hız sürüyor. Hamdolsun her şey ateş pahası. Akaryakıt fiyatları zirve yapmış durumda.
İnsanlar aracına mazot alamaz, deposunu dolduramaz, aracıyla bir yere gidip işini görüp gelemez, çiftçi mazot alıp tarlasını ekip biçemez durumda. Bunun devamında ise bu gün aldığınız ürünü, yarın aynı fiyata satın alamıyorsunuz.
Piyasadaki güvensizlik, TL’nin hızla değer kaybetmesi, örneğin Karadeniz’in komşusu minicik bir ülke Gürcistan’ın parası TL karşısında tam 11 kat daha kıymetli ve değerli. Yani bizim 11 TL miz, Gürcistan’ın 1 TL’si ne denk. Doları, Euro’yu bir kenara koyarsak. Çok üzücü bu durum yerli ve milli diye sürekli böl, parçala yönet desturu yapanları ne kadar ilgilendiriyor, ya da bir diyecekleri var mı dersiniz...
Ülke böyle acı vahim, gerçekler ile sürünürken, ülkeyi yönetenler, hem de tarafsız kalacağım diyerek yemin edenler, halen hiç bir şey olmamış gibi, ülkenin içinde bulunduğu bu duruma çözüm bulmak, piyasaları rahatlatmak, insanlara yardımcı olmak yerine, şehir şehir gezerek, seçim mitingleri yapıyorlar.
31 Martta, yerel yönetimler (belediye) seçimi değil de, sanki genel seçim yapılıyormuş gibi.
Şimdi yerel seçim geldi çattı ve 22 yıldan buyana ülkeyi yöneten siyasi parti temsilcileri, adayları halen yapacağız, edeceğiz, bize güvenin gibi söylemler ile seçmenden oy istiyor.
Çünkü karşılarında ciddi, kazanmak isteyen iddialı bir muhalefet olmadığından, halkı seçeneksiz göstererek, yapay gündemler ile seçim kampanyalarını kendilerince haklı olarak, güle oynaya sürdürebiliyorlar.
Fatma Şahin sahada yarışacak rakip arıyor adeta
Düşünebiliyor musunuz örneğin, bugün Gaziantep’te ana muhalefet başta olmak üzere sahada toplumu peşinden sürükleyen, her türlü tanıtım yayın organı gibi kanalları kullanarak rakibine karşı ciddi çalışmalar yapan, rakibin uykusunu kaçıran, belediye başkanlığını kazanmaya odaklı siyasi parti ve aday gözükmüyor dersem yalan olmaz.
Hatta şehirdeki siyasi kulislerde şu iddiada konuşuluyor, bazı muhalefet partilerinin yöneticileri iktidar kesimi ile arka kapıdan pazarlık yaparak, kendi adaylarını yalnız bıraktıkları. Bu gerçekten çok vahim ve üzücü iddia olsa gerek. Düşünüyorum da, böyle bir siyasi hata neden yapılır, olacak iş değil, insanlar kendi siyasi geleceklerini göz göre, göre neden bittirler, anlamış değilim. Muhalefet milletvekilleri, meclis üyesi adayı olanların bir çoğu zatan çalışmalara katılmazken, katılanların bazısı aynı şekilde saha çalışmalarına katıldıklarında da vekiller gibi pasif, desinlere gözükmeleri, yenilir yutulur değil.
Bu nedenle Fatma Şahin bugün Gaziantep’te çok fazla efor sarf etmeden, seçim gününü bekliyor. Hatta yandaş gazeteler hariç, şuana kadar genel anamda bildiğime göre gazetelere verdiği destekte yok sanırım.
Düşünün, sahada 22 yıl yıpranmış bir iktidar ve onun adayı var, karşısında güçlü, kazanmaya odaklı, her yönü ile seçime hazırlanan iddialı adayların gözükmemesi ise gerçekten üzücü.
Muhalefet, bahaneyi başka yerde değil önce kendinden aramalı…www.yenicizgihaber.com