Halfeti çevresinde yolların hali harap

.
Yeni Çizgi ekibi olarak her hafta farklı şehirlere yönelik haber koşturmalarımız, aboneler ile sohbet, gezi ve incelemelerimiz sürüyor. Geçen haftaki durağımız Şanlıurfa’nın Halfeti ilçesi ile Yukarı Göklü kasabasıydı. Dönüşte Birecik ilçesine de uğradık.Halfeti ilçesi Fırat’ın azgın sularına ev sahipliği yapan şirin bir ilçe olup, son yıllarda turizm açısından da önemsenen güzel bir yer. Buranın güzelliklerini saymakla bitiremeyiz. Ancak bu şirin ilçeye Birecik‘te uzanan yolda yön levhasının yetersizliği, aynı zamanda yolun dar olması dikkatimizi çekti. Dünya şehri olan Halfeti’nin yolu bu olmamalı diye düşündüm. 3 dönemdir Urfa’da yerel yönetimi elinde bulunduran ve milletvekili çoğunluğuna da sahip olan AKP’nin bu yörede yaptığı bir eser yok.Halk öfke dolu,Neyin öfkesi mi; Fırat’ın yanı başındaki bu dünya kentinde susuzluk yaşanıyor. Yolları dar, kanalizasyon yetersiz Yeni Halfeti içerisinden geçip eski Halfeti’ye giden yolun bozuk, toz toprak içinde olması yerli halk kadar turistleri de öfkelendiriyor. Daha önce belde olan ve halka düzenli olarak çöp, içme suyu, yol, kaldırım gibi hizmetleri alırken, belediyenin kapatılması bu hizmeterden mahrum bırakılmışlar.  İki katlı belediye binasında şimdi 4-5 tane işçi olduğu söyleniyor. Başka kimse yok, koca belediye binasında.Kasabada halka mesai saatleri içerisinde su veriliyor ondan sonra kesik. Diğer zamanlar ne yaparsanız, yapın şeklinde halk susuzluğa mahkum bırakılıyor.Evet, 3 dönemdir Urfa’da belediyeyi elinde bulunduran iktidar partisinin hizmet anlayışı böyle.Urfa’ya yaklaşık 100 km uzakta olan bu kasabaya büyükşehir haklı olarak belki yetişemiyordur fakat gerek buranın gerekse Halfeti’nin su kanalizasyon, ilaçlama, asfalt gibi hizmetleri için bütçeden gelen paralar tık tıkır kesilerek büyük şehir bütçesine aktarılıyor. Yani para Urfa’da kalırken, asıl sahipleri ise Halfeti ve çevresinde mağdurları oynuyor. Böyle bir hizmet anlayışı olabilir mi?Halkın anlattığına göre, elektriklerin sık sık kesilmesi, sayaç okuyan görevlilerin keyfi olarak endeks yazıp gitmesi yok mu, insanı çileden çıkmaması elden değil vallahi.Telekom’un 6 aydan buyana telefondaki arızayı gidermemesi ise yaşanan sıkıntıların tuzu biberi olmuş sanki. Kasabanın muhtarı anlatıyor  ‘6 aydır telefonlarımız kesik’ diyor, yetkilere defalarca iletmelerine rağmen ne gelen, ne ilgilenen, nede arızanın hala giderilmediğinden yakınıyor.Valla bu kadarına da pes doğrusu...Üstelik bu kurumlar daha iyi hizmet versin diye özelleşti. Böyle hizmet anlayışı insanları kanser eder vallahi. Bu hizmetleri özelleştirme ayağı ile birilerine peşkeş çeken tuzu kuruların vicdanları rahat mı acaba diye sormak lazım…Halfeti’den Yukarı Göklü arası yaklaşık 15 km var. Haleti’den PKK lideri Öcalan’ın köyüne yakın bir mesafeye kadar yol asfalt, sonra yol toz toprak ve çukur dolu, araçların hurdası çıkıyor.Bana göre bu yolda geçen yabancılar belki de oradan geçtikleri için bin pişman, peki o yöre halkı bu çileye nasıl dayansın, buna nasıl katlansın.Yukarı Güklü Belediyelikten kasabaya döndükten sonra yani muhtarlığa geçtiğinden buyana halk o büyük şehrin, yani bütün şehrin hiçbir nimetinde yararlanamamış. Halk, biz unutulduk diyor. Ne gelen var, nede sorunlar ile ilgilenen. Sular düzenli akmıyor, alt yapı eksik, yol ve kaldırımların birçoğu bozuk ve her yer toz toprak içinde. Belediyelik döneminde yapılan kilit taşı, kaldırım ve bazı yollar insanları rahatlatıyor. Çünkü büyükşehrin hiçbir hizmeti yoktur. Yukarı Göklü halkı belediyenin kendilerini unuttuğunu belirterek, hizmet alamadıkları için adeta isyan ediyorlar.Evet, Yukarı Göklü halkı tüm bu olumsuzluklara karşı tepkili ve öfkeli…  

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazar Yazıları Haberleri