GİTTİ KOCA ÇINAR...

.
YAŞAR KEMAL'in çocukluğu ve gençliği var yazımda bu hafta merak edenler için; Yaşar Kemal, Nigâr Hanım ile çiftçi Sadık Efendi'nin oğlu olarak aslen Van-Erciş yolu üzerinde ve Van Gölü'ne yakın Muradiye ilçesine bağlı Ernis (bugün Ünseli) köyünden olan bir aileden dünyaya geldi. Kendi anlatımına göre bir Türkmen köyünde tek Kürt ailenin çocuğu olarak doğup büyüyen Yaşar Kemal, evde sadece Kürtçe köyde ise Türkçe konuşurdu. Ailesi, Birinci Dünya Savaşı'ndan dolayı Osmaniye'ye bağlı Hemite (bugün Gökçedam) köyüne yerleşti. Beş yaşındayken, babasının camide öldürülüşüne tanık oldu. Orta okul döneminde çeşitli işlerde çalıştı. Kuzucuoğlu Pamuk Üretme Çiftliği'nde ırgat kâtipliği (1941), Adana Halkevi Ramazanoğlu kitaplığında memurluk (1942), Zirai Mücadele'de ırgatbaşlığı, daha sonra Kadirli'nin Bahçe köyünde öğretmen vekilliği (1941-42), pamuk tarlalarında, batozlarda ırgatlık, traktör sürücülüğü, çeltik tarlalarında kontrolörlük yaptı. 1978 yılındaki yaptığı bir söyleşide sanat çalışmalarına ilkokula başlamadan önce şiirle işe koyulduğunu ve okula başladığında "yaşlı halk şairleriyle çakıştığını" anımsadığını belirtti. İlkokulun son sınıfındayken arkadaşı Aşık Mecit, çok iyi saz çalarken kendisi annesinden ötürü sazı "berbat" çalmaktaydı. Benim saz çalamamamın sebebi var, anam aşık olacağım da diyar diyar dolaşacağım diye saza, aşıklığa düşman olmuştu. Onun tek çocuğuydum ve gözünden ayırmıyordu beni. Okulda, düğünlerde bayramlarda beni hep Aşık Mecitle çakıştırırlardı. Aşık Mecitle Kadirlide bir kahvede bir gece sabaha kadar çakıştığımı şimdi iyice anımsıyorum." 17 yaşından bu yana sosyalist politikanın içindedir. 1961 Anayasası'ndan sonra kurulan Türkiye İşçi Partisi'ne 1962'de katıldı. Emekçi sınıfının tamamen yönetime gelmesini isteyen Kemal,  TİP'te sekiz yıl çalıştı ve yöneticilerden biriydi. 1987'deki bir söyleşisinde Türkiye'de bir Marksist partiye ihtiyaç olduğunu belirtmiştir. Aynı söyleşideki "Nasıl bir sol modelden yanasınız?" sorusuna, şu cevabı vermiştir: "Her ülke sosyalist modelini kendisi kurar. Sovyetlerin 70 yıldır yaşama geçmiş modelini kabul edemeyiz. Yüzde yüz bağımsızlıktır sosyalizm. Kişi bağımsızlığı, ülke bağımsızlığı, politik bağımsızlık, ekonomik bağımsızlık, özellikle de kültürel bağımsızlık... Sosyalizmin başka bir anlamı yok benim için. Bu çağa gelinceye kadar kültürler birbirlerini beslemişlerdir, yok etmemişlerdir. Oysa çağımızda, kültürler kültürleri yok etmek için, bilinçli olarak kullanılmışlardır, emperyalistler tarafından. Benim için dünya bin çiçekli bir kültür bahçesidir; bir çiçeğin bile yok olmasını, dünya için büyük bir kayıp sayarım." vee en sevdiğim şiiri; İmkansıza ulaşmak istedim hepDiğerlerini geçebilmek içinÇünkü hedefin ne kadar büyükseAldığın yol da o kadar büyüktürAma aşktaNe hedefime ulaşabildimNe de geçebildim standardımıHep mesafe kaldı sevdiklerimle aramdaUçurumlar kadar büyük ve derinYa ulaşamayacaklarımı sevdimYa da ulaşıp geçtiklerim sevdi beniAzla yetinmeyi bilemedimDönüp geride kalan yıllara baktığımdaBoşa geçmiş senelerimeSilemedim hiçbirini 'bir kalemde'Değişik aşklar, yeni arkadaşlıklarBüyük üzüntüler, hayal kırıklıklarıBaşarısız sevme girişimleriSevmedim desem yalan olur çok sevdimYaptığım çılgınlıklara aşk adını verdimBazen çocuklaştım aşkımla dönerek geriyeBazen olgunca cevaplar verdim ayrılık denen serseriyeYalnızlık bir mıknatıs gibi çekti beni kendineYollarımı bağlayan köprüleri yıktım kendi elimleYine de küçültmedim hedefimiHep imkansızı istedimBenim için imkansız olan seniHem ruhum hem bedenimleTavırlarımda bir değişiklik varsa şaşırmaŞaşırma yalnızlığımı seninle paylaşmamamaBugünkü yalnızlığımın sebebi ne o, ne bu, ne şudurSadece ulaşamayacağı hedeflere gitmeye çalışam kalbiminYol yorgunluğudur. nur içinde yat çok büyük usta,edebiyatçı,yazar...mekanın cennet olsun 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazar Yazıları Haberleri