Gaziantep’te 18 Ocak Salı gününden beri aralıklı kar yağıyor. İlk gün 24 saat içinde 50 cm kar yağınca şehir kara büründü.
Nurdağı’nda TEM otoyolu 24 saat kapalı kaldı. Araçlar 24 saat yollarda kaldı. Binlerce vatandaş yolda mahsur kaldı. Şehir içinde anayollar bile tıkandı. Tramvay işlemedi. Belediye otobüsleri çalışamadı. Daha sonraki günler aralıklı olarak kar devam etti. On gün geçti, ama hala pek çok ara yoldan araçlar geçemiyor.
Yollarda buzlar üzerinde yürümek vatandaş için tehlike arz ediyor. Yaşadığımız kar esareti belediyelerin, insanı temel alarak yapılanmadığını bir kez daha gösterdi. Şehir nüfusunun son 15 yılda çok hızla artması, Suriyeli nüfus olayın çok önemli bir yönü. Bu kadar insan kalabalığı olmasa idi, Gaziantep bu sınavı daha kolay atlatırdı. Şehirlerin büyümesi, vatandaşlar olarak bizlerin lehine bir durum değil. Şehrin nüfus olarak büyümesi, sorunların da büyümesi anlamına geliyor. Hızla büyüyen şehirler dünyada az gelişmişliğin bir göstergesi olarak kabul ediliyor. Dünyanın nüfusu en kalabalık şehirleri bizim gibi az gelişmiş ülkelerde (Brezilya, Meksika, Hindistan gibi)
Gaziantep’te onbeş yıl önce 5 kat üzeri yapılaşmaya izin verilmiyordu. Bu nedenle komşumuz Adana’ya göre daha rahat bir şehirdi Gaziantep. Artık tüm yapılar neredeyse 5 kat üzerinde ve binalar birbirine çok yakın yapılıyor. Nefes alamayan bir şehir olduk. Bu yapılaşma ile aşırı bir araç trafiği oluştu. Toplu Taşıma onbeş yıl önce de nüfusu taşıyamıyordu. Şimdi iyice yetersiz hale geldi. Halk kar esareti sırasında toplu taşımanın, metronun ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anladı. Belediye Otobüslerinin ne kadar az olduğunu bir kez daha anladık. Aşırı bina yoğunluğunun olduğu Karataş’ta ve birçok semtimizde yolların yetmediği bir kez daha görüldü.
Belediyenin karla mücadelede ilk gün doğru dürüst adım atmadı. Bu tip doğa olaylarına karşı bir planlaması olmadığı için, çok geç harekete geçti. Belediyeler iş yapıyormuş gibi yaptılar. Ama halk olarak eziyeti yaşayarak gördük. İşimize çoğunluk vatandaş yürüyerek gittik. Uzay çatılı Pazar yerinde, uzay çatı çöktü. Araçlar hasar gördü.
Yoğun kar yağışı sonuç olarak Gaziantep’te pek çok maddi zarara neden oldu.
İlk bir iki gün pek az çalışan işine gidebildi. Buzlu yolda yürüyüp düşen çok sayıda vatandaş acilleri doldurdu. Başta büyükşehir belediyesi olmak üzere ilçe belediyeleri bu Kar felaketinden ders alırlar mı? Bugüne kadar bu gibi doğa olaylarından pek ders alınmadığını gördük. “Şehrimiz büyüyor. Gastronomi şehriyiz.”
Demekle şehrimiz yaşanacak bir şehir olmuyor.
Yüksek katlı binaları olmayan, yeşil alanları olan, ulaşım, su, elektrik, doğal gaz, kanalizasyon gibi alt yapılarının güçlü olduğu bir şehir yaşamı kolaylaştırır. Bunun aksi şehrimizi yaşanmaz hale getirir. Bu nedenle vatandaşlar olarak şehrimize sahip çıkalım. Şehrimizi sorunlu hale getirenlerden de hesap soralım. www.yenicizgihaber.com
ercankosmanoglu@hotmail.com