.
Filistin’de İsrail bombalarıyla ölen sivillerin sayısı 430’u geçti. 20.yüzyılın başından beri Filistin bir çatışma alanı olmuş. 1948’de İsrail devletinin bu topraklarda kurulmasıyla birlikte Filistinliler, yerlerinden, yurtlarından edilmiş. 1967 ve 1973 teki savaşlarla Filistinlilerin yaşam alanları daha da daraltılmış. Yirmi-otuz yıldan beride Yahudi yerleşimciler, Filistinlilerin yaşadıkları topraklarda yeni yerleşim alanları kurarak, Filistinlileri kendi topraklarından atıyorlar. İsrail devletinin en önemli politikası, bu yeni yerleşimlerin kurulmasını sağlamak. Olaya dışarıdan bakınca 7 milyonluk İsrail devleti, 300 milyonluk 22 Arap ülkesine karşı nasıl savaşıyor? gibi bir çelişki ortaya çıkıyor. İşin aslına bakarsak pek çelişki yok. 20.Yüzyılın başında İngiliz ve Amerikan emperyalizmin çabalarıyla Filistin’de bir İsrail devleti yaratılıyor. Burada tüm dünyada örgütlenen, Yahudi parababalarının da esastan katkısı oluyor. Dünyada petrol üretiminin çok büyük bir kısmı Ortadoğu denilen bu bölgeden sağlanıyor. Bu şekilde Petrol üretim ve dağıtım alanlarının kontrolü için bir üs sağlanmış oluyor. 20. yüzyılın başında Osmanlı İmparatorluğunun parçalanmasıyla Arap devletleri oluşturuluyor. Sınırlar cetvellerle düz olarak çiziliyor. İngiliz emperyalizmi, iki kardeşten birini Irak’a diğerini Ürdün’e Kral yapabiliyor. Irak devletini ortasında bir Kuveyt şeyhliği kuruyor. Fransız emperyalizmi, Suriye’nin bir parçasında Lübnan diye bir devlet oluşturuyor.1953’te Mısırda Cemal AbdülNasır önderliğinde “Hür Subaylar” hareketi iktidarı ele aldıktan sonra, Arap ülkelerinde, uluslaşma Arapların birliği gibi hareketler artıyor. Sovyetler Birliğinin de desteğiyle, Mısır 1956’da Süveyş kanalından İngilizlerin atılmasını sağlıyor. Bugün yaşananlara baktığımızda Arap ülkeleri yine paramparça, Şeyhlerin, Kralların yönettiği Suudi Arabistan, Katar, gibi ülkeler ABD emperyalizminin emrinde, ortaçağ düzenlerini sürdürürken, kendi soydaşlarının ölümünü izliyor. İsrail’e bugüne kadar en ciddi karşı çıkış laik değerler saygılı, Mısır ve Suriye gibi ülkelerden 1953-1973 yılları arasında oldu. O yıllarda laik bir yönetimle, Filistin Kurtuluş Örgütü, Filistin direnişini yürütüyordu. Deniz Gezmiş ve arkadaşları başta olmak üzere ülkemizden de pek çok genç Filistin’e giderek bu direnişin içinde yer aldı. 1970 sonrasında İsrail ve ABD’nin çabalarıyla Müslüman Kardeşler örgütünün kolu olarak HAMAS kuruldu. Ortaçağcı bu örgüt hızla büyüdü. Bu arada Filisitin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) lideri Yaser Arafat şüpheli bir şekilde öldü. Meydan HAMAS’a kaldı. Filistinliler Batı Şeria’da FKÖ yönetiminde, Gazze’de HAMAS yönetiminde, sürekli İsrail saldırıları altında yaşamaya devam ediyorlar. Birkaç yıl önce İsrail Lübnan’da Hizbullah örgütüne saldırdı. Nasrallah önderliğinde bu örgüt ve Lübnan halkı İsrail’e geri püskürttü. İsrail büyük bir moral bozukluğu yaşadı.Bugün yaşadıklarımız ABD ve İsrail’in Suriye ve Irak politikalarından bağımsız değildir. IŞİD adlı terör örgütü, onbinlerce Müslümanı katlederken, İsrail de aynı şeyi yapıyor. IŞİD, İsrail, ABD aynı doğrultuda savaşıyor. Ülkemizde AKP iktidarı, ABD ve İsrail’in Ortadoğu politikalarına destek olmuş durumda. Suriye ve Irakta bu destek açıktan sürüyor.ABD emperyalizmi, dünyayı bin devlet olarak daha küçük parçalara ayırıp yutmak istiyor. Çevremizi saran ateş bu yüzdedir. Çoluk çocuk yüzlerce Filistinli bu amaçla katlediliyor. Ortadoğu halkları olarak ABD emperyalizmini bu topraklardan kovmadan bize rahat yok. Suriye ve Irak gibi Filistin de bize çok yakın... ercankosmanoglu@hotmail.com