.
Meleğim, doğum günün kutlu olsun. Canım kızım, Feray’ım nurlar içinde uyu. Melekler duacın, mekanın cennet olsun.Bu sensiz geçirdiğimiz ilk doğum günü. Aramızda sen yoksun yaşadığımız bu acının tarifi yok kızım. Her yıl senin doğum gününden bir hafta öncesinde bizde bir telaş başlardı. O gün kim ne alacak, kim ne yapacak diye. ama bu yıl öyle bir yıl oldu ki içimiz buruk, acımız büyük oldu. Çünkü kendi doğum gününde sen yoksun kızım.Hatırlıyor musun kuzum, geçen yıl doğum günün de kardeşin Anıl ve ben sana ne alalım diye telaşa girmiştik ve çarşıya gitmiştik, sonrasında pasaja girdiğimizde bir “pelüş kuzu” gözümüze ilişmişti ve hemen aklımıza sen ve senin yastığın gelmişti çünkü hep o yastık ile uyurdun, onsuz asla uyuyamazdın. O yastığı her gittiğin yere götürürdün, şimdi ne yapıyorsun ya annem yastığında yok, sen nasıl uyuyorsun kuzum. Bilirim sen şimdi yastığın ve “pelüş kuzunu” arar durursun. İşte bunu düşündükçe içim kanıyor, yüreğim parçalanıyor, kalbim bu acıyı kaldıramaz oluyor ve ben her akşam bunu düşündükçe kafamı o yastıklara koyamaz oldum be kuzum.Hatırlarmısın kızım; o yastık senin elinde ne çekmişti. Bizde onu düşünerek sana o gördüğümüz kuzuyu alma kararı aldık çünkü yastığı her yere götüremiyordun ama kuzuyu her yere götürürsün diye düşündük ve kuzuyu aldık ama ne kadar gülmüştük acaba görünce tepkin ne olur diye merak etmiştik? Az çok tepkini de biliyorduk zaten çünkü sen en ufak şeylerden dahi mutlu olan bir kızdın.22 Haziran gelmiş ve biz senin doğum günü kutlama telaşına girmiştik ama sana çaktırmamaya özen gösteriyorduk sanki senin doğum gününü unutmuş gibi yapıyor normal davranıyorduk ama unutmak mümkün mü be kızım. Sen evimizin tek kızıydın ve büyümeyen bebeğiydin, sende biz unuttuk diye için içini yiyor ama bize beli etmiyor, bi de gurur yapıp bize hiç söylemiyordun. Akşam olduğunda sen salonda otururken, biz doğum günü pastanı alıp içeri girdiğimiz de çok mutlu olmuş, için içine sığmamıştı, küçücük çocuklar gibiydin, her seferinde. Oysa kocaman kız olmuştun halbuki, 22 yaşına girmiştin. Ama sen bizim gözümüzde hala çocuktun be kuzum, hep te öyle kaldın ve kalacaksın pastanı kesip bizlere ikram ettikten sonra çocuklar gibi hani hediyelerim demiştin, bizde e kocaman kız oldun birde bizden hediyemi bekliyorsun, pasta yeter işte dediğimizde yüzün düşmüş ve küsmüştün, o halini hiç utamıyorum ve hiç unutmayacağım be kızım sonrasında şaka şaka diyip tek tek hediyeleri getirmiştik baban sana şapka almıştı çünkü senin yüzünün güneşe alerjisi vardı onun için kızımın yüzünü korusun diye bu hediyeyi uygun görmüştü bilirsin babanın yanında senin yerin hep bir başkaydı ve kızım abin ve kardeşin Anıl’da hediyesini verdikten sonra asıl sürpriz en sona kalmıştı anne ya, sen demiştin ben mi, ben bir şey almadım pasta aldım yeter demiştim sende pastadan hediyemi olurmuş, dedin. Ben de şaka şaka diyip paketi uzatmıştım, ama açmadan önce tahmin et, demiştim bir türlü tahmin edememiştin ve en sonunda dayanamayıp açtığında çığlığı basmıştın o kadar çok mutlu olmuştun ki, çünkü sen bu tür pelüş ten olan her şeyi çok severdin, anne ya dediğini hiç unutamıyorum sesin hala kulağımda çınlıyor, ben sana sordum hediyeni beğendin mi diye, tabikine hem de çoook demiş, kuzuyu çocuklar gibi kucağından indirmemiştin.Ve o gün pelüş kuzuyla uyumuştun. Bende o zaman artık o yastığın emekliye ayrılma zamanı geldi değil mi artık bununla uyursun, her yere de rahatlıkla götürsün valizine de sığar demiştim. Evet ama yastığımı yine de kullanırım demiştin. Çünkü o sesin bebeklik yastığındı onun yeri özeldi Senin için biliyor musun kuzum.Ben o yastığı ve kuzunu her gün yatmadan önce kokluyor ve sarılıyorum çünkü onlarda senin kokun var ve her seferinde anneciğim yastığın ve kuzun burada sen orda bunlarsız nasıl uyuyorsun derken, içim kan ağlıyor çünkü imkanı yok sen onlar olmadan uyuyamazsın be kızım ben bunu düşünmek istemiyorum inşallah Rabbim seni cennetin en güzel ve en özel köşklerinde uyutuyordur. Allahtan dileğim bu,Rabbim seni ağrıyıp incitmesin, cennetine nail etsin, huzur içinde uyumanı nasip etsin. Biz seni 22 yaşında kara toprağa verdik Allah bize ve sana bunu yaşatanı bu dünyada ve öbür dünyada gün yüzü göstermesin, kafasını koyacak yastık ve yatacak yer bulamasın. O alçak, kahpe, şerefsiz, insanlıktan nasibimi almamış polislerin yüz karası hain...Çünkü ne sen ne bizler bunları hiç hak etmedik, benim melek kızım zaten melekler kadar saf, melekler kadar masum, melekler kadar iyi ve hoş görülü bir insandın ve onun için melek olup uçtun gittin bu dünyadan.Üniversite son sınıf öğrencisi, evimizin gülü, çiçeği, mimar adayım, pırıl pırıl gencecik bir kızdın, sana nasıl kıydılar kuzum...Tekrar DOĞUMGÜNÜN KUTLU OLSUN MELEK KIZIM.Melekler duacın, mekanın cennet olsun.Seni hiçbir zaman unutmayacağım canım kızım.Annen…