.
Sıcak bir yazın ardından yine bir sonbaharı görmek kısmet oldu ne mutlu. Eylül ayının benim için hep farklı anlamları oldu. Önce öğrenciyken, sonları da öğretmen olarak yaşadım okul telaşını. Mis gibi defter kalem kokusu, cilt kokusu,yeni önlük ve yakalar beni hep heyecanlandırdı. Yaşınız büyüyünce onları daha çok özler oluyormuşsunuz.Gerçi hiç birşeyin eski özelliği kalmıyor ama yinede hatırlamak bile güzel. Eylül ayı girince insanlarda ki o kışa hazırlık telaşı, ev temizlemeceler falan)) hepsi bir güzel hareket olur insan hayatında. Sonrada gelsin mis kokulu yağmurlar. İşte en güzel tarafı yağmur kokusu ve dostla içilen bir acı kahve. Aslında bunları bile yapabiliyorsak çok şükür diyebilmeliyiz bence. Çünkü bazı değerleri parayla almak imkansız.Eylül sonbahar yaprakları demek bir de... Kimine hüzün, kimine neşe yaşatan. Herkeste farklı anlamı olan yapraklar.Durgun şarkıların, şiirlerin üretildiği mevsim, hazan... Valla herşeyiyle bir başka işte. Yazın sıcağında kavrula kavrula tatillere gideriz de çoğumuzun aklına gelmez bu ayda tatile çıkmak. Çünkü iş başı yapmaktır, okula başlamaktır ya hani bu ay. Yine de bu ayda iki gün bile olsa biryerlere kaçmak ne de güzeldir. Serin kahvaltıların yapıldığı, yanmadan dağ bayır gezilebilen mevsimdir Eylül...Kırlangıçların göçtüğü, bazen de veda zamanıdır, ve hazan başlamıştır...Eylüldür ya;Yaprak her tutulduğu daldanÖnce kurur sonra düşerInsandır ya;O da her güvendiği daldan önce kırılır,Sonra düşer ... Demiş şair BEDİRHAN GÖKÇEHepimizin yeni mevsimde işi, aşı, sağlığı yerinde olsun inşallah. Temizlenip tazelenmeye her mevsim bahane işte.mutlu kalın...