.
AKP’nin seçim otobüsü bula bula gelip konaklayacak yer olarak benim evin karşısını bulmuş. Sabahtan akşama kadar “Ak ak ak…” diye kulağımın böcüğünü öldürdüler.” Eğer bu bir iktidar partisi eylemi olmasaydı, bir telefonla “Ses kirliliği yapıyor, beni rahatsız ediyor diye şikayet eder, cezasını kestirirdiniz.Ne var ki iş öyle değil. Davacı da onlar, davalı da, şahit de, kadı da onlar. Kimi kime şikâyet edeceksin.Yapabileceğim tek şey var, “diye düşündüm. Kulaklarıma pamuk tıkayıp pencereye çıkarak ben de onlara karşı türkü söyledim. Duydular mı duymadılar mı bilemem ama hiç değilse ben daralan yüreğimi rahatlattım. Türkü şöyle:“halkım bir kumar oynadı/yazı dedi tura çıktı/düştü çukuru boyladı/her yerinden yara çıktı/ak dediler kara çıktı.Kaldırdık tüm keplerini/gördük sahte yüzlerini/aradık hep ceplerini/her taraftan para çıktı/ak dediler kara çıktı.***Oh be… derken bu hafta köşeme yazı yazmadığım alıma geldi. Ne yazayım, diye düşünmeme gerek kalmadı, Meydan’dan, Milliyet’ten tanıdığım Sevgili Rıfat Serdaroğlu’nun bir yazısı düştü adresime. Severek okudum. Altına imzamı atarım, dedim. Attım da… Şimdi sizlerle paylaşmak istiyorum o yazıyı:“İMANÖLÇER MİSİN BE ARKADAŞ?* Onlar Ateist! Onlar Zerdüşt! * Onlar Hz. Ali’siz Alevi! Onlar affedersiniz Ermeni! Onların Kâbe’si Taksim! Onlar Solcu, onlar terörist!***Cumhur’un Başı, “Hesap Verme” günü yaklaştıkça çılgına dönmüş gibi, herkese hakaret etmeye başladı… Cumhur’un Başı’na hak ettiği yanıtı, tek cümle ile verelim; Sana ne? Sana ne? Sana ne!***İnsanların inanışlarından, siyasi düşüncelerinden, etnik kökenlerinden sana ne? Cumhur’un Başı’nın Anayasal Görevleri içinde, bu dediklerin var mı? Türk Milleti seni bunun için mi seçti? İnsanları küçük görme, insanları hizaya çekme, insanlara “sen kim oluyorsun” deme, insanlara ayar verme, insanlara hakaret etme hakkını nereden ve kimden alıyorsun? Yoksa elinde inanç ölçer- etnik köken ölçer gibi aletler mi var? Bilmez misin ki, İslam’da iman-inanç dâhil her şey, Allah ile kul arasındadır.Cenab-ı Allah, sevgili Peygamberimize dahi sadece “Tebliğ-Anlatma-Bildirme” yetkisini vermiştir. O sadece İslam’ı tebliğ edecektir, gerisi Allah ile kul arasındadır. Buna kimse karışamaz ve zorlayamaz! Yüce Allah’ın, Hz. Peygamberine bile vermediği yetkiyi, sen nasıl kullanmaya kalkarsın?Hadi kuldan utanmıyorsun, Allah’tan da mı korkmuyorsun?İslam Dininde, Allah ile kul arasına kimsenin giremeyeceğini, Ruhban sınıfının olmadığını bilmiyor musun? Sen hangi hakla, devlet memuru olan, maaşını Türk Milletinin vergileriyle oluşan devlet bütçesinden alan, maaşlı birini “İslam Dininin Lideri” olarak ilan edersin?Değerli Okurlar; Bademlerin liderlerinin tamamı eskiden, Diyanet İşleri Başkanlığına, “Hıyanet İşleri Başkanlığı” derlerdi. Şimdi TC Devletinin Diyanet Teşkilâtını, AKP Teşkilâtı yaptılar, Diyanet İşleri en önemli propaganda malzemelerinden biri oldu.Anayasa emri olan “Lâiklik İlkesi” bir defa daha çiğnendi… Bademler için “Bunlar Müslüman değil, bunlar Süslüman” demiştim. Paraya-Güce-Hırsa kapılan kişilere Müslüman denir mi? Badem, Diyanet İşleri Başkanına zıhlı araba-uçak vereceğini söylerken, Papa’yı ve Vatikan’ı örnek aldı.Gerçek Müslüman, gerek inanç dünyası için, gerek günlük yaşamında Papa’yı mı, yoksa dünyaya gönderilen en son Peygamber olan Hz. Muhammed’i mi örnek alır? Ne dersiniz?***Değerli Okurlar; Badem, Muhalefet Liderlerine her gün ağır hakaretler ediyor, bu onun ayıbıdır.Beştepe onun evidir, koltukları deridir, ne söylese yeridir, ama şunları söyleyemez;Kılıçdaroğlu ve Bahçeli için HIRSIZ, diyebilir mi? Kılıçdaroğlu ve Bahçeli, haksız servet edindiler, diyebilir mi?Bunların aile yakınları, devleti soydular, diyebilir mi?Bunlar rüşvet ve yolsuzluk gibi pis işlere bulaşmışlardır, diyebilir mi?Bunların hiçbiri söyleyemez, zaten söyleyemiyor da… Peki, aşağıdaki kelimeler sizlere kimi çağrıştırıyor;- Hırsız! Hırsızlar İmparatoru! Haram Havuzu! Haram Havuzu ile kurulan Haram Medya sahibi! Evdeki Avanta paraları sıfırlama!..Eğer bu kelimeler sizlere birini hatırlatıyorsa, 7 Haziran’da sandığa gidin, o kişinin partisine oy vermeyin ve verdirmeyin. Onu çarpık düşünceleriyle, hakaret ve küfürleriyle beraber sandıkta bırakın…”***Sözü ben bağlıyayım: Oy sahibi yurttaş, bırak artık onun yalanlarına, cennetten arsa vaatlerine körü körüne inanama. Bırak artık “Yok canım, hepsi iftira” demeyi. Bu kadar saf mısın sen? Yabancı ülkelerde onun yaptığının binde birini yaptı söylentisi çıkan kişi hemen istifa eder. Bizimki ise 2071’e kadar vurup kırmaya kararlı.“Ya mübarek, bırak iktidarda kalmayı da, bu kadar yıl yaşayabilecek misin bakalım?” de ona.Eğer parçalanmak üzere olan yurdunu düşünmüyorsan, kendini düşün. Böylece yurdunu da, hakkı çalınan yetimleri de kurtar mağduriyetten. Onlara yönelen beddualar seni de yakmasın. Ona artık oy verme!