.
7 Haziran’a kadar tek güç olarak kendini gören, başka ne bir siyasi partiyi, nede sivil toplum örgütünü tınlamayan, ancak yandaş ve yalakaların alkışları ile moral bulup, gününü gün eden AKP ve uzantıları, 7 Haziran genel seçimleri ile güçlerini kaybettiklerini görme imkanı bulmanın huzursuzluğunu ve tedirginliğini hatta korkusunu üzerlerinde atamıyorlar.Bu nedenledir ki seçimlerden sonrası 10-15 güne kadar ağızlarını bıçak bile açmadı. Ancak ondan sonra kendine strateji arayan AKP ve uzantıları bu güçsüzlüğün içerisinde kendilerini kurtarmak için, birilerinin keyfini yerine getirmek uğruna yeniden erken seçim çalışmalarını başlattı. Bu arada kamuoyu desteğini kaybetmemek içinde sözde muhalefet partiler ile koalisyon arayışına girdiler. Fakat 400 vekil ile seçim meydanlarında cirit atanlar, olmazsa erken seçime gidilir diye o zamanda bunun mesajını vermişti. Çünkü Türkiye değil, kişisel beklentiler ön plana çıkıyordu.Bir diğer önemli kısım ise 7 Haziran'a kadar şehit haberlerinin gelmediği bölgemizde, olayların birden patlak vermesi erken seçimin önünü açmak ve birilerine siyasi rant sağlamak adına adeta hortlatıldı. Gencecik insanların cenazelerinde siyasi rant bekleyen anlayış sizce bu ülke halkı için ne kazanım sağlayabilir. çocuğunu askere göndermeyen yada doğuda askerlik yaptırmayan bakan veya milletvekili hatta zengin holding sahiplerinin bu ülke için şehitlik mertebesi en yüce değer yutturmasıyla fakir fukaranın çocuklarının ateşe atılarak öldürülmesinde rant sağlayanlar, bu ülke halkın için elini taşın altına koymak gibi bir vicdani sorumluluk duygusu taşıyabilir mi. Şehitlik mertebesini bu kadar önemseyen anlayışlar, kendi çocuklarından neden şehitlik mertebesine sahip olmuyorlar.Onların böyle bir kaygıları yoktur çünkü onlar 10- 15, bazen 50 koruma ile milli irade dedikleri halkın içinde dolaşırlar?Bir yandan insanlar barış için ısrar ederken, diğer yandan savaş için tüm olanakları seferber edenlerin vicdanları ne kadar rahat acaba!Tüm bu alanlara rağmen ülkenin ivedi sorunlarına rağmen, diyelim ki erken seçime gidildi, sonuç değişir mi. Bana göre değişmez. Partilerin oylarında 2-3 puan bir inme çıkma olabilir. Yani sonuç bugünkünden çok da farklı olmayacak gibi. Sonuç değişmeyeceğine göre o zaman seçimde ısrara etmek niye.Bu anlayış kimin ekmeğine yağ sürüyor…Kim daha çok kaybedecek...Düşünün 11 tane milletvekili olmayan bakan 7 Haziran’dan buyana hala bu ülkeyi yönetiyor, karar alıp imza atıyor. Oysa 7 Haziran seçimi ile birlikte milli iradenini tercihi ile bugünkü hükümet düşmüştür. Eğer milletvekili olmadan bakan olunacaksa, o zaman neden seçim yapılıyor, adaylar meydan meydan dolaşıp neden halktan oy istiyor. Bu yasalar yalnızca güçsüz, ezilen, fakir fukara, garip guruba için mi var. Bu nasıl adalet, bu nasıl sistem, bu nasıl yönetim ve idarecilik!Hani derler ya ‘balık baştan kokar’ baştakiler eğer bu yasaları tınlamaz ise alt tabakadakilere yasalara uymalarını nasıl ikna edeceksiniz ve nasıl yargılaya bileceksiniz.Adalet bunun neresinde…Ne diyor AKP’li bir bakan “Eğer 2014’te başkanlık sistemine geçilseydi bugün bu olaylar olmazdı”. O zaman dert dava başkanlıkmış demek ki. Bunca insanın ölmesi şehit olması, bir kişinin başkan olamamasından kaynaklıymış. Bu ne acizlik, bu ne vicdansızlık, bu ne gaddarca düşünce. Siz bu anlayışta daha ne bekleyebilirsiniz.Biat kültürü zihniyetine bakın siz onlar için vatan, millet, ülke, insanlık zihinlerinde yer almıyor. Onların biatlarında insanlık ve vatan sevgisi yoktur…Şu etrafınıza bir bakın esnaf, sanayici, iş adamı kan ağlıyor, piyasalar durmuş hareketlilik yoktur, beylerin uğraştıkları kafalarını meşgul ettikleri kişisel hırslara bakın.Hem hükumetim diyeceksin, hem elini taşın altına koymayıp kaçak güreşeceksin.O zaman ya bırak, yoksa da devam eden ekonomik krize ve seçimden buyana süren savaşa karşı hükümet olarak dur de. Daha kaç genç sizin kişisel hırsızınız uğuruna gencecik yaşta toprağa gömülecek.Daha kaç kurban verilecek.Yetmedi mi bugüne kadar o tertemiz canların toprağa gömülmesi,Sizin kaçınızın çocuğu asker, ya da askerde şehit haberi acısını yaşadınız.Duymuyor musunuz ya da görmüyor musunuz, atılan çığlık seslerini, fırlatılan pet şişeleri, yumurtaları, tepkileri, öfkeleri görmüyor musunuz?Duygularınız körelmiş sizin batsın sizin insanlıkta nasibini almamış biatlarınız...
