Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul surlarına dayandığı bir süreçte papazların, meleklerin cinsiyetini tartıştığı iddia edilir.
Seçim haberlerine odaklanıldığı bir süreçte “Hiçbir kadın adaya oy vermem” ifadesi günlerce konuşuldu, tartışıldı. Tartışılmayı değer de…
Dünyanın en gelişmiş ülkelerinin başbakanlarının ve üst düzey karar vericilerinin kadın olduğu bir süreçte siz halen kadınlara oy verip vermemeyi tartışıyorsanız!... Meleklerin cinsiyetini tartışan papazlar gibi gülünç duruma düşersiniz.
Kadın adayları ötekileştiren ifadeler, o kadar büyük puntolarla yer buldu ki gazetelerde, bir anda toplumsal bir dönüşüm değişim yaşadığımızı düşündüm.
Sevindim, umutlandım da…
Gerici gazetelerden, yobaz yazarlara kadar herkes kadınlar konusunda meğer ne kadar duyarlıymış! Merhum bir siyasetçinin adını taşıyan üniversitenin kadın adaylara oy vermeyeceğini söyleyen dekanı, istifa edince de aynı duyarlılık sürdü. Bu kez de istifasını yazdılar köpürte köpürte…
Helal olsun, ellerine sağlık. Klavye kabadayıları ve sosyal medya eşitlikçileri, hemen silahlarını kuşanıp sahip çıktı bacılarına!
Toplumun yarısı olan kadınlar, asla diğer yarısının çürük elmaları tarafından taşa tutulamaz, tutulmamalı.
Eşitlik herkesin hakkı, en fazla da kadınların ve çocukların…
Her dört kadından biri işsiz, her on kadından biri de okur-yazar değil.
İşsiz kadınlar ne yapacak?
Ya okur-yazar olmayan kadınlar ne olacak?
Ey klavye kabadayıları, sosyal medya eşitlikçileri neredesiniz?
Niye kuşanmadınız silahlarınızı?
Evet deve kuşları, ya siz… Başınızı kuma gömmüş, “Uyuyanın günahı olmaz” misali susarak torba dolduranlar, siz neredesiniz?
Partisi her dönem iktidar olanlar, neyi bekliyorsunuz?
Nasıl bir toplumsal çözülmeye tanıklık etmek istiyorsunuz?
Ağustos 2017 döneminde 2 milyon 560 bin olan kayıtlı işsiz sayısı Ağustos 2018’de 192 bin artarak 2 milyon 752 bine yükselmiş.
Kadın işsizliği yüzde 13,2, genç kadın işsizlik oranı ise yüzde 24,6 olarak gerçekleşmiş.
Dört gençten biri boşta geziyor.