.
Ev telefonu çalıyor, açıyorsunuz, karşınızda düşman ülkenin askerleri ve size;“ Hemen evinizi boşaltın az sonra bombalayacağız ” diyorlar.Bunun farklı bir biçimi daha;Yine düşman ülkenin askerlerince oturduğunuz binanın tepesine havan topu atılıyor, sözüm ona bu uyarı anlamında iyi niyetli (!) bir atış .60 saniye sonra oturduğunuz bina ya da eviniz bombalanıyor ve yerle bir oluyor .Gazze ‘deki insanlar her ikisinde de yanlarına alabiliyorlarsa bir iki parça eşya alarak korku içinde çaresizliğe kaçıyorlarBombalayanların karşısındakiler ise boş durmuyor onlarca füze fırlatıyor .Peki ne oluyor atılan bu füzelere ?Yarısı boş araziye düşüyor, yarısı da daha havada iken evleri bombalayanlarca imha ediliyor.Bir tarafta teknolojiyi en yüksek derecede kullanabilen ve savunmasına on milyarlarca dolar harcayabilen donanımlı bir ordu .Diğer tarafta ise üç –beş basit silahı olan az eğitimli milisler .Hekimleri yaralıları tedavi edebilmek için ilaç-tıbbi malzemeden yoksun, eli-kolu bağlı .İnsanları, içecek su, yiyecek ekmek ,barınacak evden mahrumlar .Ve şu ana kadar yüz elliye yakın canlarını kaybettiler.Savaşların adili olur mu ki, olmaz ama bu kadar adaletsizini de tarih çok az yazmıştır. Ölenler bebek, çocuk, kadın, genç, yaşlı, ana, babalar.Bitmeyen ağıtlar, dinmeyen gözyaşları .Bütün bunlara neden olan ülkenin Başbakanı, Irak’ta fırsattan istifade Kerkük’e yerleşen Barzani ‘nin bağımsızlık açıklamasına destek vermişti.İnsanı, yaşam haklarını, özgürlüğü savunanlar adına Netanyahu’ya şu sözler söylenmeli değil mi ?“Siz önce yanı başınızdaki Filistin’in bağımsızlığına saygı duyun ,katliamı durdurun da sonra Türkiye‘nin güneydoğusuyla ilgili söz söyleme hakkınız olabilsin”En azından bu söylenmeli değil mi ?