Doğu-Batı Çelişkisi…

.

Son yıllarda Avrupa Birliği ve ABD ile ciddi sorunlarımız var gibi görünüyor. Ama ülke olarak başta ABD olmak, üzere bu ülkelere karşı herhangi bir yaptırımımız olamıyor.  Baştan yakayı ele vermişiz. NATO denen emperyalist örgütün, kendisinin ülkemize ihtiyacı olduğu halde 1950’li yılların başında NATO’ya girmek için Kore savaşına ülke olarak katılmışız. Bu katılma kararı meclisten karar geçmeden verilmiş. 1005 tane askerimiz 1950-1953 yılları arasında bu savaşta hayatını kaybetmiştir. Kore savaşı, öz olarak, ABD müdahalesi nedeniyle çıkan bir savaştır. Milyonlarca Korelinin ve diğer uluslardan genç askerlerin hayatını kaybettiği bu savaştan sonra, ülkemiz NATO’ya girmiştir. Tüm ülke topraklarımız NATO ve ABD üsleriyle donatılmıştır.  1962 yılında Küba krizinde, Türkiye üzerinden uçan ABD’nin casus U-2 uçakları, Sovyetler Birliğiyle ülkemizi neredeyse savaş haline sokacaktı.  Soğuk savaş yılları denilen, o yıllarda ABD ve NATO’nun ileri karakolu görevini ülke olarak adlandırılıyorduk.  Daha sonraki yıllarda ülkemizin gördüğü en özgürlükçü anayasa olan 1961 anayasasına karşı yapılan 12 Mart ve 12 Eylül faşist darbelerini yine batılı güçler denilen ABD ve NATO tezgâhı idi.  O yıllarda CIA istasyon şefi Paul Henze “Our boys win”, “Bizim oğlanlar kazandı” diye açıklama yapmıştı.Avrupa Birliğine giriş öykümüz de ibretliktir.  1958’de Roma antlaşmasıyla kurulan birliğe o yıllardan beri girmeye çalışıyoruz.  Bizden sonra başvuran tüm üyeler birliğe alındığı halde Türkiye birliğe alınmadı. 1995’te gümrük birliğine girdik. Eskiden beri Avrupa Birliğinin önceki adı olan Ortak Pazar’a ithafen söylenen “Onlar ortak biz Pazar” sözü gerçek oldu. Tarım ürünleri dahil, pek çok ürün süpermarketlerimizde rafları doldurdu. Giyim mağazalarımız AB ürünleriyle doldu taştı.1990 yılında Sovyetler Birliği ve Sosyalist blokun dağılmasından sonra, Batının ileri karakolu görevinin fiili olarak bitmesi gerektiği halde, ülkemize AB-D emperyalizmi yeni görevler verdi. Büyük Ortadoğu projesi çerçevesinde Irak, Libya ve Suriye’de kanlı savaşlar planlandı ve uygulamaya kondu. Bu süreçte ülkemizin de parçalandığını gösteren haritalar NATO üslerinde, subaylarımıza gösterilmeye başlandı.  Sonra ABD dışişleri bakanı Condolezza Rice bölgemizde 22 devletin sınırlarının değişeceğini açıkça ilan etti.  Şimdi bölgemizde bu acıları hep birlikte yaşıyoruz. Tarihsel, sosyal ve yaşayan halklar olarak bağlarımızın olduğu Irak ve Suriye’de yıllardan beri süren savaş ülkemizi derinden etkilemektedir.Tam da bu süreçte son onbeşyıldır batının desteklediği bir hükümet iktidarda iken, ABD ve AB ülkeleriyle bir takım sorunlar varmış gibi bir görüntü sahici bir görüntü değildir. Vatandaş olarak bizleri sevindirecek ve rahatlatacak olan hem ABD, NATO üslerinin kapatılması. AB ile gümrük birliğine son verilmesidir. BATI ile olan ilişkilerde hem vatandaş olarak ölmüş, sömürülmüş ve ezilmişiz. Batılılar ise ortaçağcılığı da kullanarak Ortadoğu haklarının birbirlerine düşürmüşlerdir. Hep kazanmışlar, karlarına kar katmışlar. Gerçek ne yazık ki budur. ercankosmanoglu@hotmail.com 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazar Yazıları Haberleri