Direnen köylü

Direnen köylü,

Arif Nacaroğlu

anacaroglu@evrensel.net

Ciğeri 5 para etmez üç, beş zibidi milyar dolar kazanacak diye esasen hiçbir işe yaramayan altın madeninin çıkarılması için doğanın katledilmesine, bölge insanının zehirlenmesine göz yummak, izin vermek tam bir insanlık suçu.

Önce şunu defalarca söylememiz gerekiyor. Dünyada yer altını ve yer üstünü katlederek elde ettiğimiz altının sadece yüzde 11-12’si sanayide ve insanlık yararına (silah sanayi hariç) elektronik ve medikal sanayinde kullanılıyor. Kalan yüzde 90’in hemen hemen yarısı teyzelerin koluna bilezik, boyunlarına kolye olsun diye, kalan yarısı da parası çok olanın parası çok yer kaplamasın diye külçe, ata, urup üretimi için kullanılıyor. Yani şu anda dünyada çalışıyor olan 10 madenin 9’unu kapatsak sokaktaki insanın cep telefonuna, televizyonuna bir etkisi olmayacak.

Afrika ülkelerine bakın. Hangisi zengin altın, elmas madenlerinin zenginliğini kendi halkına dağıtabilmiş? Koca kıtayı, insanı ile birlikte yokluk ve kıtlığa sürüklemiş birkaç aç gözlü İsviçre, Kanada, İngiliz, Belçika gibi ülkelere üslenmiş çok uluslu sömürgeci ve onların iş birlikçisi insan dışında bu talanın kime ve özellikle madenin gerçek sahibi köylüye faydası olmuş?

Burada anahtar kelime, “iş birlikçi”. İş birlikçi olmasa savaşarak istila dışında sömürü olur mu? İş birlikçi küçük çıkarı için halkını, ülkesini satana denir ve iş birlikçi ne Akçakoca’nın suyunu, düşünür, ne kaz dağlarının havasını. Güzel olanı almak, halktan çaldığı serveti Alp dağlarında harcamak tek amacıdır.

İş birlikçinin korkulu rüyası direnen vatansever köylüdür. (Evrensel)

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazar Yazıları Haberleri