Dibe Vuran Eğitim Düzeni…

.

Gün geçtikçe bozulan eğitim düzenimiz artık dibe vurmuş durumda. Eğitimin laik özelliğinin ortadan kaldırılması, bu dibe vuruşun en önemli nedenidir. Ülkemizde Eğitim düzeni hızla Pakistan’daki Eğitim düzenine benzemektedir. İlerici, Halkçı Zülfikar Ali Butto iktidarı,  1977 yılında ABD’nin desteklediği,  faşist darbe sona erdirilir. Ziya Ül Hak’a yaptırılan bu faşist darbe sonrasında ilkin okullara el atılır. Cami-Okul, medrese-okul düzenleri oluşturulur. Laik eğitim almak isteyenler yalnızca özel okullar veya misyoner okullarında bu eğitimi alabilir duruma getirilirler. Bu okullarda da zorunlu din dersleri vardır. Pakistan’da medreselerde yetişen öğrencilere Taliban denmektedir. Talibanlar, Afganistan’daki ilerici, halkçı Afganistan Demokratik Halk Partisi yönetimindeki iktidara karşı, ABD‘nin desteğiyle savaş başlatırlar.  Yani her şey planlı ve hesaplıdır. Talibanlar uzun süren savaşlardan sonra Afganistan’da iktidara getirilmiş olur. Bunların içinden çıkan El-Kaide tüm dünyada eylem yapan bir ortaçağcı çetedir. Şu anda Irak ve Suriye’yi kan gölü haline getirenler bu çetelerin IŞİD, El Nusra gibi türevleridir.Bilimsel Laik eğitim, halk olarak vazgeçmeyeceğimiz bir haktır. Bu günlere kolay gelinmemiştir. II. Meşrutiyet (Jöntürk Devrimi), Kurtuluş Savaşımız, Saltanatın Kaldırılması, Cumhuriyetin ilanı, Hilafetin kaldırılması. 27 Mayıs ihtilalı ve 1961 anayasasının kabulü bu Laik eğitim düzenin meydana getirilmesini sağlamıştır.  Ülkemizde ileriye giden her şey bu devrimler sayesinde olmuştur. Geriye gidişin köşe taşları da, AB-D emperyalistlerinin desteğiyle yapılan 12 Mart 1971 ve 12 Eylül 1980 faşist darbeleri olmuştur. 12 Eylül’ün anayasası olan, 1982 anayasası ile zorunlu din dersleri konmuştur.  İmam Hatip Okullarının sayısı hızla artırılmıştır. Bu siyasi sürecin devamcısı olan AKP iktidarında son nokta, 2012 yılında, 4+4+4 medrese düzeninin hayata geçirilmesi olmuştur. Dört yıl önce bir AKP milletvekili bu yasa ile bütün okulları İmam-Hatip Okulu yapma olanağına kavuştuk diyordu.  İmam Hatipler ortaokul düzeyinde açılmaya başlandı. Son dört yılımız,  bu milletvekilinin dediği gibi okulları İmam hatip okullarına dönüştürmek ile geçti. Halkın karşı çıkmasına rağmen pek çok ortaokul İmam hatip ortaokulu ve lisesi yapıldı.Bu koşullar altında Genç Liseliler bu ortaçağcı ve baskıcı eğitim düzenine karşı çıkmaya başladılar. İlkin İstanbul Erkek Lisesinin Mezuniyet töreninde, Ortaçağcı Müdürün konuşması sırasında sırtlarını döndüler.  Sonra Galatasaray Lisesi öğrencileri, mezuniyet törenleri sırasında, dağıttıkları bir bildiriyle müdürlerini eleştirdiler. Sonra bu eylemlilik pek çok liseye yayıldı. Daha çok bildiri yayınlamakla sınırlı kalan bu eylemlerin ileride farklı boyutlara ulaşabilirliğini görmek gerek. Çünkü okullardaki baskı, karşısında bir tepkiyi mutlaka bulacaktır. Fizik kuralıdır bu. Liselilerin özgür ve bağımsızca düşünüp davranmasına engel olmak isteyenler, bir karşı duruşu göreceklerdir. Meydan boş değildir.  Bu koşullar altında anlamsız hale getirilen, bu eğitim düzeninde, doktor, öğretmen, mühendis, mimar, eczacı yetiştirmek gitgide olanaksız hale gelmektedir. Liseli gençleri feryadına vatandaş olarak ses vermek zorundayız.  Dibe vurmuş olan medrese eğitim düzenine tümden karşı çıkmak durumundayız.ercankosmanoglu@hotmail.com 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazar Yazıları Haberleri