Şiddet İslam coğrafyasında değişik kılıflara bürünerek kol geziyor. Bu, erkek eliyle, devletin baskısıyla, emperyalist güçlerin desteğiyle sürüyor, sürdürülüyor. Şiddetten en çok da kadınlarımız ve masum yavrularımız etkileniyor.Bu gün Partimize, kızları damatları tarafından yıllardan beri şiddet gören gözü yaşlı anne baba ve onlara rehberlik eden bir kadın arkadaşımız geldi. Kızları 11 yıllık evli ve bu zorunlu beraberlikten de 3 yavruları olmuş Saldırgan, şiddetten her fırsatta medet uman sözde eş, baba, eşine özellikle çocuklarının gözü önünde her türlü barbarlığı uyguluyor. Her defasında Devlet silahına el koyduğu halde O yine silah temin ediyor, şiddet uygulamalarına kaldığı yerden devam ediyormuş.Üstte, bu çift için zorunlu beraberlik cümlesini kurdum. Ailelerin ricasıyla kadın sürekli eşinin yanına yollanıyor, eş de bunu olumlu yönde değerlendireceğine, bıçakken usturaya dönüşüyormuş. Son olarak da karısını hem silahla korkutmuş hem de fiziki gücüne dayanarak darp etmiş, Kadın yakın akrabasından destek alarak sözde eşi şikayet etmiş, Devlet kadını korumaya alırken ,cani diye niteleyeceğimiz babayı, eşi yine toplumun içine salmış. Kadının yerini saptadığı için de her an bir çılgınlık yapmasından gözü yaşlı anne baba korkuyor. Sabıkası olan bu adam neden tutuklanmıyor? (yakın akrabasını da zamanında yaralamış ) Her defasında (doğru dürüst işi olmamasına rağmen) nasıl silah elde edebiliyor? Devlet, bu caninin eline bir kadını üç yavruyu nasıl teslim ediyor?Biz de aileyi yine Partilimiz olan bir kadın avukatımızın yanına götürdük. Avukat kardeşimiz, fırsatı değerlendirip, mağdur eşin tek çıkar yolunun boşanmak olduğunu, adamı affeder, eve dönerse bir daha da ne devletin korumasına alınacağını, ne de kolay kolay da boşanabileceğini söyledi. Çocukları da doğal olarak Devlet'in anneye vereceğini, adamın gelirine göre de mağdur kadına ve çocuklara nafaka bağlanacağını, adam uslanmaz, kadını ve kadının ailesini taciz ederse, bu kez de aileye yaklaştığı an polisten yardım istenebileceğini anlattı.Avukat kardeşimizin yanından ayrılırken tüm kızlarımızın okumalarının, ekonomik özgürlüklerinin ne denli önemli olduğunu sesli olarak düşündüm, düşündürttüm.Anne babalar, erkek evlat olsun diye sayısız kız çocuğunu tespih taneleri gibi diziyor, kızlarını okutmuyor, okutamıyor. Çocuk yaşta da bir caninin eline teslim ediyor.Kızlar da gereksiz birinin bir bakışına, iki çift ezberlediği romantik lafına kanıp ailesinin öngörüsünü dinlemeyip, canilerin kucağına atlıyor. Nişanlılık dönemi önemlidir. Anlaşamayacağınızı anladığınız an iş işten geçmeden hem kadın hem de erkek birbirine yol vermeli. Yok komşular, mahalleli ne der, saçmalığını bir yana bırakmalılar. Şu anda ne mahalleli ne de komşular var. Onlar sadece tiyatro ihtiyacını gidermek için olup biteni izliyorlar.
Devlet erkeği korumaya devam ediyor
.