.
Bayram süresince İstanbul’da halk otobüslerinin neden olduğu kazalarda, ilkin dört vatandaşımız Ümraniye’de yanarak öldü. Daha sonra Beşiktaş’ta freni patlayan otobüs durakta bekleyen vatandaşları ezdi. Daha sonra başka bir otobüs yine duvara çarparak durabildi. Bu kazalar ülkemizde denetimlerin, hayatın her alanında ciddi bir sorun haline geldiğini gösteriyor. Bu kazaların nedeni olarak; yakıt olarak 10 numara yağ kullanılması, otobüslerin teknik muayenelerinin yeterince sıklıkla yapılmaması ve otobüs şoförlerinin aşırı çalıştırılması olarak gösteriliyor. Şehrimizde de benzer sorunlar yaşanıyor, Halk Otobüsleri ve Servis araçları sık kaza yapıyor. Bu araçların egzozlarında siyah bir duman çıkıyor. Şehrimizde kaçak akaryakıt kullanımının da yüzde otuz civarında olduğu söyleniyor. Ülkemiz, trafik kazalarında Avrupa’da birinci, dünyada en öndeki ülkelerden birisi durumundadır. Son yıllarda özellikle alkollü araç denetimi dışında çok fazla bir denetim yapılmıyor. Ya da keyfi bir denetim var. Büyükşehirlerde emniyet şeridi kuralına pek uyan yok. Hız sınırlamalarına uyulmuyor. Şehrimizde kırmızı ışık ihlalleri, yol içine arabayı park edip trafiği engelleme gibi durumlar sıklıkla yaşanıyor.AKP iktidarı döneminde, genel olarak kamu hizmetlerinin denetiminde ciddi sorunlar var. İlköğretimde müfettişlerin, okulları denetlemesi kaldırıldı. Çalışma yaşamı denetlenmiyor. İş müfettişlerinin işyerlerini denetlemesi sınırlandırıldı. Soma’da olduğu iş kazaları her geçen gün artıyor. İşin içinden facia, felaket deyip sıyrılmak doğru değil. İş yeri hekimliği düzeni, tabip odalarına bağlı bağımsız bir düzendi. Şimdi Çalışma Bakanlığının etkili olduğu bir düzen getirildi. Mimar ve Mühendislerin yapı denetimi alanındaki yetkileri sınırlandırıldı. Deprem kuşağındaki ülkemizde yeni bir büyük depremde onbinlerce kişini hayatını kaybetmesi yine doğal felaket mi olacak?Halkımızın bu güzel ülkede insan gibi yaşama hakkı var. Parabalarının karı uğruna insanlarımızın hayatlarının hiçe sayılması kabul edilemez bir durum. Kamu denetimlerinin iktidardan bağımsız organlarca yapılması, modern yaşamın bir gereğidir. Denetim işini hükümetin adamları değil, halkın çıkarlarını göz önünde tutan milletin adamları yapmalıdır. Öbür türlüsü zaten denetim olamaz…