Çakma darbe püskürtüldü ?

.

Darbenin her türlüsüne de karşıyız. Sivil ya da asker fark etmez. Bunların panzehiri de demokrasi ve daha çok özgürlüktür. Öyle silahlanma falan değil. Avrupa’ya dönüp bir bakın, kaç kişi silahlı. Silahlanma daha çok kan, gözyaşı ve ölümden başka bir şey getirmez. Suçluyu yakalamak devletin görevidir yargı da ona hak ettiği cezayı vermelidir. Hatta cezalarla ilgili caydırıcı düzenlemelerde olabilir. Ama silahlanmanın önünü açmak tehlikeli sonuçlar doğurur…Türkiye’de bir parti  15 yıldır iktidarda ve o günden buyana ülkede yaşanan katliamlardan, yolsuzluklardan, intiharlardan, cinayetlerden vs. tüm olumsuzluklarda hiç sorumluluk almıyor. Her seferinde bu olayları bir şekilde kamufle eden açıklamalarla ya muhalefete bahane buluyor, yada başka yerlere suçu atarak kaçak güreşiyor. Şu son yaşanan ÇAKMA DARBEDEN, ölen askerden, polisten, sivilden sizce kim sorumludur. Madem bir grubun kalkışma hareketiyse halkı neden sokağa çağırdılar. Ne ilginçtir ki sokağa çıkanlar AKP ve MHP taraftarı. Yaptıkları işaretlerde ve söylemlerinde bunları görmüşünüzdür. Madem olay bu aşamaya kadar geldi nerde sizin istihbarat örgütleriniz, tatile mi çıktı.Çakma darbenin kurbanlarına bir bakın, emir eri 20-21 yaşlarında gencecik çocuklar. Hiçbir şeyden habersiz gencecik askerlerin tüm yalvarmalarına rağmen linç edip, dayak atan kafa kesen IŞİD zihniyetliler mi bu ülkeye demokrasi ve özgürlük getirecek. Üstelik emir eri o gencecik askerlere yapılan bu vahşi saldırlar ve cinayetlerle ilgili hükümet kanadında tek bir açıklama hala yapılmadı.Şu çakma darbedeki zafiyetlerle ilgili hükümet ve muhalefet neden hiç bahsetmiyor. Üç beş kendini bilmez devletin uçağına binip Meclis'i bombalıyor, önemli birkaç birimi hedef seçiyor. Tamam, da bunları yapan darbeci suçlu, terörist, yaptıran Fetocu her ne ise, ama sosyal medyaya kadar bu ülkede herkesi tek tek takip ederek muhalif tüm sesleri susturup gözaltına alan, insanlar üzerinde baskı ve korku oluşturan devlet yetkilileri nasıl bu kadar acziyet içerisinde bulunmuşlar da bu 3-5 çapulcu asker bu işe kalkışmış. Nerede senin istihbaratın? Bence hükümet cadı avına kendi istihbarat birimlerinden başlamalıydı. Evet tüm bu olanlardan sorumluluğu bulunan iktidar dahil genel kurmay başkanı dahil herkes hesap vermelidir, sorumlular da derhal istifa etmelidirler. Kafa karışıklığı yaparak, halkı meydanlara döküp sorumluluktan kaçmayla, ülke yönetimi zinhar yürümez…Madalyonun diğer kısmına bakacak olursak, askeri darbe derken, sivil darbeyle işi bitti gibi. Asker içinde ve yargıda eksik kalan değişim ve dönüşümleri tamamlamak için şu son 3-5 gün önemli bir fırsat oldu. Asker ve polisteki cadı avı sürüyor. Binlerce hakim savcı görevden alındı. Bunun arkası da gelecek gibi, diğer kurum ve kuruluşlarda yakın zamanda yine eksik kalan görevden almalar, gözaltılar devam edeceğe benziyor. Kim bunlar derseniz örneğin, siyasi partiler, sivil toplum örgütleri ve basın.Tüm bunlar şunu gösteriyor, bu ülkede yarı başkanlık falanda değil, Başkanlığın ta kendisi uygulanıyor. Tek adam, tek ağızdan, tek açıklama, tek yerde talimat ve emir. Kim karşı durabiliyor, itiraz edebiliyor. Ülkede maalesef bunlar yaşanırken, muhalefet partileri  iktidarın değirmenine su taşımakla meşgul, yazık.  Ama yakında onlarında içi boşaltılırsa hiç şaşmayın. Ve tek muhalif kalana kadar, bu operasyonlar sürecek gibi…Düşünebiliyor musunuz şu son yaşanan çakma darbeyle kendi askerine zulmeden bir halkın acımasızlığını, insanlık dışı davranışını. İnsan o görüntüleri izledikçe ürperiyor.Oyun içinde oyun mu, kalkışmamı, darbe mi ne ise orda rol verilen emir kulu askere, kendi halkının yaptığı zulme bir bakın, yazıklar olsun. Teslim olan askerleri kırbaçlıyorlar, üzerlerine çıkıp tepeliyorlar, tekme tokat girişip dövüyorlar, kesiyorlar ve çok iyi bir şey yapmışlar gibi o cesetlerin başında birde fotoğraf çektiriyorlar. İnsanlıktan nasibini almamış yaratıklar bunlar. Düşman askeri bile esir aldığı düşmana bu kadar acımasız davranıp eziyet etmez. Ama şu katil, insanlıktan nasibini almamış IŞİD zihniyetli, IŞİD ile komşu olan, IŞİD’in değerlerini paylaşan, yaratıklarla aynı tutum ve davranışı sergileyerek o masum 20 yaşında hiçbir şeyden haberi olmayan askerlerin çaresizliklerine korkusuna paniğe ve yalvaran bakışlarına bir bakın ve insanlığınızı sorgulayın.Bir Allahın kulu, yetkilisi, hükümet görevlisi çıkıp ta siz ne yapıyorsunuz demiyor?  Hadi diyelim o asker ya da sivil esir oldu, ya da teslim oldu, bu mu sizin insanlığınız. İnsan o görüntüleri izledikçe iğreniyor, insanlığından utanıyor.  Bu görüntülerden sonra çocuğunu askere gönderecek ailelerin kafasında acaba nasıl bir soru işareti bırakıldı. Nerde vatan, millet sevgisi aşkı, kardeşlik…O linç edilenler arasında var mı bir rütbeli subay.. Hepsi emir kulu, hiçbir şeyden haberi olmayan gariban asker. Üstelik o asker elindeki silahı üzerine gelen halkına karşı kullanmıyor. Sadece korkutuyor üzerimize gelmeyin diye. Peki ya siz ne yapıyorsunuz, insanlık dışı yaratıklar...O çakma sözde uyduruk darbenin oyuncakları. Yazıklar olsun…Birde kalkıp bunun kutlamasını yapanlara ne demeli. Halkı sokaklara dökerek demokrasi ve özgürlük kutlamasını kime karşı, neye karşı yapıyorsunuz. Boğazı kesilen, kırbaçlanan, yerlerde sürüklenen o kendi askerinize yaptığınız zulmün kutlamasını mı yaptınız.Camilerde sala vererek halkı meydanlara çağıran imam efendiler şimdiye kadar neredeydi, madem bu kadar demokratlardı.Çakma darbeniz bitti.Peki, nedir bu sabahlara kadar halkı rahatsız eden gürültü, korna sesleri, yolları trafiğe kapatarak trafiği tıkamak. Hastanelere giriş çıkışları engelleyerek evlerde hastanelerde yatan hasta, yaşlı ve bebeleri rahatsız ederek neyin kutlamasını yaptınız. İnsanları rahatsız ve huzursuz ederek mi demokrasi kutluyorsunuz. Demokrasilerde halk huzursuz edilmez, senden başkasının hakları da koruma altına alınır, saygı duyulur.Daha birkaç ay öncesinde bir siyasi partinin lideri zulme uğrayan, haksızlığa uğrayan, baskıya ve tehdide maruz kalan gözaltına alınan halkını sokağa çağırdığında terörist ilan ettiniz.Peki, sizin yaptığınız nedir, siz bunun neresindesiniz…         

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazar Yazıları Haberleri