4 Üçgen
Pencereden caddeye bakıyorum. Henüz 2 cm olmuş karda patinaj yapan araçlar yolu tıkamış. “Ne güzel, bu incecik örtü bile dünyayı ne kadar güzelleştiriyor”, neşesiyle yudumladığım kahvenin intikamını almak ister gibi odama dalıyor.
-Söyle bakalım faiz sebep mi, sonuç mu?
-Reis “sebep” diyor.
-Sen ne diyorsun?
-“Lambayı yakma, bırak,
Sarı bir insan başı
Düşmesin pencereden kara.
Kar yağıyor
Karanlıklara.”
-Konumuz bu değil, faiz mi sebep, enflasyon mu?
-Nâzım Hikmet.
-Neye? Enflasyona mı?
-Yok, şiir onun..
“Kar…
Üflenen bir mum gibi söndü
Koskocaman ışıklar.”
-Ukalalık etme. Nâzım’ı biliyoruz. Biz Nâzım şiirlerini Sovyet ilkokullarında ezberledik.
“Kalbe bir bıçak gibi giren hatıraların
Dilsiz olduklarını anlıyorum.
Kar yağıyor
Ve ben hatırlıyorum.”
Masaya 6 kibrit çöpü attı.
-Geometrin iyi mi?
-Bugün sen iyi misin? Karar ver ekonomi mi, geometri mi?
-Lafı gargaraya getirme. Şimdi bu 6 kibritle 4 üçgen yap. Ama üçgenler kesişmesin, her kenarı bir kibrit olsun.
Kibritleri aldım. 3 tanesi ile bir üçgen yaptım. 2 kibriti yanlarına koydum. Üçgen 2 etti. Elde bir kibrit kaldı.
-Olmadı.
4 kibritle bir baklava yaptım. Kalan 2 kibrit ile karşılıklı köşeleri birleştirdim.
-Sululuk istemez. Her kenar bir kibrit olacak. Ama senin kafan basmayacak gibi.
-Sağ ol.
-Şimdi 3 kibritle 4 yaz. Yanına da bir üçgen yap. Şimdi oku.
-Olmaz biri sayı. Kabul etmiyorum.
-Hemen gevşeme. Şimdi bir üçgen yap. Kalan 3 kibritle piramit. Al sana 4 üçgen.
-Ama bunlar aynı düzlemde değil.
-İşte bu faiz-enflasyon-döviz diye zırvalayanlar da senin gibi. Masanın düzleminin içine sıkışmışlar.
Kapitalizm sebep, yoksulluk sonuç. Vahşi kapitalizm sebep, açlık sonuç. Hırsızlık sebep sefillik sonuç, çözüm kapitalizm duvarının ötesi, sosyalizm ama göremiyorlar.
-Kim göremiyor. Tepedekiler mi?
-Olur mu canım. Onların hepsi ekonomist, hepsi Ebu’l-Vefâ. Masada tepinen bizimkiler. www.yenicizgihaber.com