BİR HABER VE ARKASI…

.
Gaziantep’te yayınlanan gazetelere günlük olarak bakıyorum. Bazen bu gazetelerde dikkatimi çeken konular üzerinden yazılar yazıyorum, bazen de eleştiriyor, dalgamı geçiyorum. Bugün yine bir manşet haber dikkatimi çekti. “Herkese Sorulacak” diye atılmış manşet. İçeriğinde ise AKP’nin milletvekili aday adayları için sivil toplum örgütlerine çağrı yaparak oy kullanmaları işlenmiş.Yaklaşık 1.700 civarında sivil toplum örgütüne çağrı yapıldığı yazılmış. Bazılarının başkanları ile yapılan görüşmeler ve onların fikirleri alınmış. Ben bu konu ile tüm sivil toplum kuruluşlarına çağrı yapılmış mı diye kimi sendika ve dernek başkanları ile görüştüm. Zaten bende bir sivil toplum örgütünün (Özgür Düşünce Derneği) başkan yardımcısıyım. Görüştüğüm hiçbir sivil toplum örgütüne böyle bir çağrının ulaşmadığını öğrendim. Aslında alacağım cevaplardan biraz da emin olarak sormuştum sorumu. Ama neyse. Biz söyleyeceklerimize bakalım.AKePe sivil toplum örgütü dedikçe sadece kendisini yağlayan, hiçbir olumsuzluğa karşı tek bir söz etmeyen, gerektiği zaman onların propagandalarına malzeme olan sivil toplum örgütlerinden söz eder. Yoksa onun derdi gerçek anlamda faaliyet gösteren sivil toplum örgütleri değil. Aslında bu bağlamda faaliyet yürüten örgütlenmelere Demokratik Kitle Örgütleri denilir ya. Bunlar doğaları gereği muhalif olan örgütlenmeleridir. Muhalefetleri de her zaman siyasal iktidara karşı olur. Onların esas işi yapılan uygulamalardan özel olarak üyelerinin, genel olarak ta tüm toplum kesimlerinin nasıl etkilendiği ve yanlış olanların nasıl düzeltileceği veya nasıl püskürtüleceğidir.Yani sendikaların, düşünce kuruluşlarının, meslek örgütlerinin kuruluş amaçlarında ve tüzüklerinde hep bunlar yazılıdır. Bütün mücadeleleri de bu yöndedir.Şimdi bu çağrının niye ve ne uğruna yapıldığına dair öznel düşüncelerimi paylaşalım. AKePe sözde demokrat ya. Adaylarını belirlerken de böyle görünecek.  Çağrılı olanların nasıl çağrıldığını bilmiyorum. Davetiyemi yazdılar, telefon mu ettiler, yoksa ulak mı gönderdiler öğrenemedim.Hem kişisel deneyimlerim, hem yaptığım görüşmelerde vardığım sonuç; bu örgütlerin ya hemşeri örgütleri, ya aşiret dernekleri ya da sadece tabelaları olup kendilerinin ne iş tuttuklarını kimsenin bilmediği bilmem ne severler derneklerinden ibaret olduğu. İkinci kesimin ise siyasal, ekonomik ve mali baskılar ile sindirilmiş sözde meslek örgütleri olduğu.Türkiye’nin en büyük işçi örgütlerinden birisi olan DİSK, ülkemizin memur sendikalarının kuruluşunun öncüsü ve halen en dinamik örgütü olan KESK, ikinci büyük konfederasyon olan Türk Kamu-sen, Türk tabipler birliği, Mimar ve mühendis odaları gibi emek örgütleri, İnsan hakları derneği gibi toplum yararına çalışan kuruluşlar ve Özgür Düşünce Derneği gibi düşünce kuruluşları ile örneğin tüketiciyi koruma dernekleri bu çağrının neresindeler.Şimdi birileri şunu söyleyebilirler. AKePe kendisine karşı olan ve muhalefet edenleri niye çağırsın? Fiili genel başkan gibi davranan Cumhurbaşbakanın “malum sendikalar”  diye suçladığıve bir anlamda hedef gösterdiği sendikaların, yasal düzenlemeler ile işlevsizleştirmeye ve bitirmeye çalıştığı TMMOB ve TTB gibi onur abidesi meslek odalarını kendi adaylarını belirlemek için oy kullandırır mı? Hoş bu gerçek anlamdaki Demokratik Kitle Örgütleri böyle ucuz bir kumpanyanın figüranı olurlar mı?AKePe kendi sermayesini yarattığı gibi ortaya çıkardığı sözde sivil toplum örgütleri ortada dururken böyle örgütleri ne yapsın?Burada asıl merak ettiğim, bu ortaya yapılmış çağrıya memnuniyetlerini ifade ederek ve koşarak gidecek kimi sözde yöneticilerin görüşlerinin bir değerinin olup olmayacağı. Zira bu parti daha önce üyelerinin katılımı ile temayül yoklaması yapmadı mı? Bu yoklamaların halen gizli tutulan sonuçlarına rağmen bazı aday adayları kendilerini ilk sıralarda diye deklere etmedi mi?Allah aşkına biriniz çıksın ve bana bu tiyatro oyununun gerçekten bir etkisinin olacağını açıklasın. AKePe bundan önceki seçimlerinde de bu temayül yoklamalarını yaptığı halde adayların bu sonuçlara göre belirlendiğini söylesin lütfen. Zaten bu güne kadar yapılan bu yoklamalarda kimin ne kadar oy aldığı kamuoyuna açıklanmadı.Demek ki neymiş. Biz demokrat bir partiyiz, bakın adaylarımızı belirlerken herkese soruyoruz söylemleri bir kumpanyadan başka bir şey değilmiş. Gene böyle olacak ve belki de   ilimizde bu yoklamalarda adı bulunmayan birileri hikmet sahipleri tarafından tespit edilecek ve bizlerin vekili olacak. Yerseniz.Son söz. Oylarının ve kanaatlerinin hiçbir önemi olmayacağını bile bile bu davete katılacak başkanlar ve onların değerli yönetim kurulu üyeleri lütfen bir daha düşünsünler. Temsil ettikleri üyeler ve işgal ettikleri koltuklar ile aldıkları huzur haklarının hakkını nasıl ödediklerini. Bu gün ülkeyi ilan edilmemiş bir sıkıyönetim altına almaya çalışan, yargıyı ve güvenliği ortadan kaldırmış, devletin valilerini ve kaymakamlarını partisinin görevlisi gibi gören, çıkan her muhalif sese karşı hiddetini haykıran, halkını % 50- % 50 ayrıştıran bir siyasal anlayıştan demokrasi beklemek nasıl bir hülyadır diye düşünsünler son kez.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazar Yazıları Haberleri