Referandum çalışmalarında ister istemez her kesimle görüşüyor, onların nabzını tutmaya çalışıyoruz. Göze çarpan en belirgin olgu, halk üzerinde estirilen büyük bir korku, sindirme rüzgarının olması Bu da halkı çok rahatsız ediyor.Öyleki; seçmen oyunu Hayırdan yana kullanacağını beden diliyle ima ediyor, ama elinizdeki bildiriyi alamıyor. Bunların çoğu memur ya da son durumlardan darbe almış insanlar.Seçmenin kimisi büyük bir coşkuyla o bildiriyi alıp, teşekkür ediyor. Evet diyeceklerden bir kısmı, öfkeli, sinirli bildiriyi alıyor ama saygısızca gözünüzün önünde yırtıp atıyor. Baştakilerin iftiraları, yargısız infazları bu zatlarda kendini barometre ölçer gibi gösteriyor. Bazıları da akıllarınca uyarmak, yola getirmek istiyor.Tek sarıldıkları "Güçlü Türkiye" Abdulhamit gibi Erdoğan'ı da düşmanlarımız yok etmek istiyor.. İddialarının temelsiz olduğunu anlattığımızda da meşhur, moda sözcük olan BEKA sorununa sığınıyorlar.Onlar için AKP Hükümeti'nin adaletsiz, eşitsiz koşullarda referandumu gerçekleştirdiği, milyonlarca lirayı sokağa döktüğü, Devlet'in olanaklarını bir kişi için çarçur ettiği akıllarına bile gelmiyor.Objektif olarak söylersem, Evetçilerin çoğu Erdoğan'a oyumu vereyim, ondan sonrası Allah kerim diyen cinste.Beka sorununu ciddiye alan bir Hükümet ilk önce 15 Temmuz'un siyasal ayağını hallederek içindekileri ifşa ederdi.Hayran oldukları Osmanlı padişahları Devlet'in bekası için çocuklarını bile katletmişler. Bunlar çocuklarını askere göndermek orada kalsın, saltanatlarını daim etmek için halkı hipnotize etmeye çalışıyorlar.
Beka Sorunu
.