BAY ŞAFAK ÖYKÜLERİ 24

.

BAY ŞAFAK ÖYKÜLERİBÖLÜM 24Herkese tek tek soruldu. Her yanıtı aldıkça: “Değil..” dercesine başını iki yana sallıyordu dayım.Sonunda karar verdi Sarıtlılar. Bu Şafak arkadaş kendileriyle dalga geçiyordu. Böyle bilmece mi olurdu? Ya yumurta tavuktan çıkardı ya tavuk yumurtadan… İki kere ikinin dört ettiği gibi bir gerçekti bu.Yanıt verme sırası Gülüş teyzeme gelmişti.Herkes onunla alay etti.Köyün içinde bunca erkekten akıllısı sen misin bre Gülüş. Bizim bilemediğimizi sen nereden bilecekmişsin.Köylülün söz atmaları umurunda değildi Gülüş hanımın.“Cevabımı veriyorum,” dedi Şafak dayıma.“Ver bakalım,” dedi Şafak dayım:“Yumurta tavuktan çıkar…” diye söze başladı teyzem.“Yanıta bak yanıta diye gülüştü oradakilerin bir bölümü.“Biz ne dedik? Yumurta tavuktan çıkar demedik mi? Ama Bay şafık, bu yanıtı doğru bulmadı.Sözünü sürdürdü Gülüş teyzem.“Yumurta tavuktan çıkar ama tavuk da yumurtadanr çıkmaz.”Ya heyden çıkarmış…” die dalga geçmeyi sürdürdü öbürleri.Gülüş yengem:“Yumurtadan çıkan tavuk değildir.”“Biz ne dedik?”“Yumurutadan çıkan civcivdir.O anda hiç umulmadık bir şey oldu.Şafak dayım iki avcunu birbirine çarparak alkış tuttu.“Doğru valla!” dedi. “Elbette ki yumurtadan çıkan tavuk değil, civcivdir. Prava sana üvey bacım. Ödülü sen yak ettin.”O gün yarışma alanına, kırılmasın diye içine saman doldurduğumuz sepetteki yumurutalar artık onundu.“Sepeti Gülüş bacıma ver Bahri can.”İçinde 50 tane yumurta olan sepeti ona uzattım.Sevinçle kaptı sepeti teyzem.“Bak,” diye uyardı bir de dayımı. “Eğer yumurutaardan kırık çürük çıkanlar olursa, onları sağlamlarıyla değiştireceksin ha!”“Korkma çıkmaz Gülüş ablam. Keşke çıksa diye dua et sen. Çünkü her kırık çürük yumurtanın yerine on tane daha veririm sana.”Gülüş teyzem bir cambaz gibi sepeti elinde sallayıp hoplayıp sıçrayarak evine yollandı.Sonuç herkesin içini bir hoş etmişti. Özellikle de benim. Sulugözün birim zaten. Hemen göz yaşları aymaya başladı yanağıma.Köyde özellikle de kış mevsiminde günler nasıl geçer? Birileri bir şey icat eder, herkes onun peyine düşer. Şafak dayımın yumurta bilmecesi epeyce meşgul etmişti Sarıtlıları.Dayım onları meşgul edecek yeni bir oyun icat etti. Oyundan çok bir iddiaydı bu.“Ben güneşe batıdan doğdurabilirim!” diye konuştu ertesi gün. “Var mı doğduramazsın diyecek yiğit?”Vaktini genellikle pınarbaşında geçiren Sanıtlıların hepsi, sanki söz birliği etmiş gibi:“Varış!” diye çağırıştı.“İddianın içinde 10 yumurta var ama. Kaybeden yumurtaları verir. Kazanan ise biriken yumurtaların hepsini alır. Ayrıca biriken bir o kadar yumurta ta benden.”“Tamam!” dedi köylüler hep bir ağızdan.Şafak dayım:“Öyleyse getirin yumurtaları. Yarın sabah ezanıyla birlikte güneşi batıdan doğduracağım.”Yumurtalar geldi. İşe bekğn! İddiaya girenhler arasında Gülüş teyzem de vardı.“Her naneya maydanoz olmazsa olmaz bu kadın!” diyenler oldu.Herke iddiasını “Güneşin batıdan doğmayacağından yana kullandı. Gülüş hanım ise “Doğar” diyen tek idiacıydı.“Her zaman papaz pilav yemek Gülüş hanım,” dedi biri.Herkes güldü bu söze.Bir bildiği mi vardı Gülüş’ün ki “iddiasını “doğar”dan yana kullanmıştı. Yok canım, bildiği mildiği yoktu. O sadece sürpriz ata oynamayı seçmişti. Ya 10 yumurtası gidecekti, ya da 400 yumurta alacaktı. Bu da aykırı ata oynamaya değerdi doğrusu. BİTMEDİ 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazar Yazıları Haberleri