.
1946 çok partili siyasi yaşamımızın en ilginç, hatta demokrasi geçmişimizin en önemli tarihlerinden biri olsa gerek.Tek partili hem de otoriterleşen bir rejimden demokrasiyi geliştirmeye ve çok partili hayata geçiş adına 1946, oldukça önemli bir adımdır.Bu tarihi asıl ilginç kılan ise, demokrasiyi ileri taşıma adına yola çıkılıp da iktidar adına seçimlerde yapılan ‘seçim içi sandık işleridir.’1946 seçimlerinin ironik diye söz edilen birbirine ters, iki yanı olsa gerek.Bir yanda halkın iradesini istemek, diğer tarafta yansımasını engellemek,İlginç olan bu tarihten on bir yıl sonra 1946 ‘da yapılanlara maruz kalanların, ‘mağdurlarının’ benzerlerini 1957 seçimlerinde muhalefete uygulamasıdır.Demokrasimiz yol alıyor, gelişmeye çalışıyor. Yıllar içinde neler yaşadı, neler gördü. Başına ne işler geldi…Yetmiş yıl geçti neredeyse o tarihten bu yana.1946‘dan bu yana on yedinci genel seçimlere gidiyoruz. Her açıdan çok geliştik, ilerledik. İnkâr edilemez, bu mümkün değil.Yetmiş yıl sonra 1946‘nın doğru taraflarını unutturan ayıplardan uzaklaşabildik mi peki?Tarafsız olması, bu işe karışmaması gereken makam tarafından dört yüz vekil isteniyor, üç yüz otuz beş de olur deniliyor.Aynı kanaldan iktidar, ikinci bir kulvardan daha halka icraatlarını anlatıyor, muhalefete öfkeyle yükleniyor.Devletin radyo, televizyonu iktidar partisinin reklamını yayınlarken, muhalefete ekranı kapatıyor .Cuntacıların yasalarından olan yüzde onluk, ülke seçim barajı uygulanmaya devam ediyor.Basın ve devlet olanakları yetmez gibi, hazinenin partilere seçim yardımının yarısından çoğu iktidar partisine gidiyor.Trafolara kedi giriyor.Seçim güvenliğine ilişkin insanların kafalarındaki endişe sürüyor.Demokrasiyi ironik bir biçimde yaşamaktan yetmiş yıldır kurtulamadık. 7 Haziran gelişmiş bir demokrasi için bir başlangıç olsun.