ASIL YIRTICILAR BİZ MİYİZ?

.
Ukrayna‘da bulunan hayvanat bahçesindeki hayvanların durumu, ülkenin durumu gibi içler acısıymış. Onlarca farklı çeşit hayvan açlıktan ölmek üzereymiş. Başkent Kiev ‘deki Kharkov Hayvanat Bahçesi 120 yıllık geçmişe sahip. Bırakın bu günleri, iki dünya savaşı görmüş ve o dönemlerin çok daha acımasız ve sert koşullarına rağmen, ayakta kalabilmeyi başarıp bu günlere gelebilmiş. Bu günlerde yöneticileri, çalışanları bünyelerindeki hayvanlara siyasal ve ekonomik kriz nedeniyle yem, mama alamaz durumdalar. Burada barınan hayvanlar birkaç gün daha yem ya da mama gelmezse açlıktan ölecekler. İnsanoğlunun ihtiraslarından, doymazlıklarından, iktidar- güç arzularından, her şeye sahip olma isteklerinden, paylaşmayı bilememekten dolayı kendi yarattığı iç karışıklıklar, siyasal -ekonomik krizler, savaşlar; Aileleri parçalar, yersiz-yurtsuz yapar, aç bırakır. Çocukları, anasız –babasız, yetim koyar. Analara –babalara gözyaşı, acı verir. Biz insanlar yapılan kötülüklere, gaddarlıklara bazen ‘hayvani duygular' neden oluyor diye düşünürüz. Oysa vahşi doğada, yırtıcılar yalnızca aç karınlarını doyurmak için avlanır –öldürürler. Hayatta kalabilmek için yaşam alanlarını korurlar. Karınları tokken, tehdit yoksa hiçbir zaman av hayvanlarını öldürmezler. Biz insanoğlu ise binlerce yıldır kendimize zarar verirken, böylesi masum içgüdülere sahip canlıları da kendi kavgamız arasında açlıktan öldürebiliyoruz. Acımasız olan biz miyiz yoksa yırtıcı hayvanlar mı?

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazar Yazıları Haberleri