Güzel sanatların en önemli kolu kuşkusuz tiyatrodur.İnsanın serüveni canlı olarak sahnede izleyicilere gösterilir, serüven izleyicilerle paylaşılır, paylaşılanlardan izleyiciler de bilgileri, görgüleri oranında ders çıkarır. Amaç da budur. Sinemadan daha etkilidir.Oyuncuyla izleyicinin zaman zaman göz teması gerçekleşir.Kalkınmış ülkeler sanatın her türlüsüne önem verir ve bu konuda devletlerin, yerel yönetimlerin özel politikaları vardır.Antep'te belediyelere ait birkaç değişik kapasiteli salon vardır. Bu salonlardan sadece AKP'liler yararlanmaktadır. Başka partiler o salonlarda hiçbir etkinlik yapamamaktadır. Böyle olunca da örneğin, bir oyun, şenlik halka, düzenleyenlere oldukça pahalıya mal olmakta, halkın bu etkinliklere katılımı adeta engellenmektedir. Bu ülkede sadece AKP'liler yok.Diğer vergi veren, askerlik yapan, atalarını bu ülke için kaybetmiş vatandaşlar da var.Dün akşam ülkemiz ev emekçisi kadınlarını, tekstil sektöründe ter döken kadınlarımızın sorunlarını oldukça gerçekçi, çarpıcı bir şekilde yansıtan "ANTABUS" adlı oyunu Üniversite bünyesindeki Atatürk Kültür Merkezi'nin salonunda izledik.Nihal Yalçın adlı oyuncumuz güçlü bir performans sergiledi.Kadınlarımızın feodal, eril zihniyetin nasıl kurbanı olduklarını, cehaletimizi, çocuklarımızın bozuk para gibi harcandığını içimiz kan ağlayarak bize izletti.Kendisini ve bu konuda emek harcayan herkesi kutlarız.Belediyenin bu tür oyunlara sahnelerini bedava vermesi gerekir. Çünkü Belediye Başkanımız kadın ve zamanında kadından yana Bakanlık görevi yapmış. Tiyatronun eğitici yanını görmez, bu konuda pozitif ayrımcılık yapmazsak, 21.Yüzyılda kadın, çocuk cinayetlerinde ülke sıralamalarında baştan inemeyiz.Buna da hiç kimsenin hakkı yok. Salonlar tümümüzün.
ANTABUS
.