Anayasasız garabet
HASAN ŞAHİN
Şu an tamamen rayından çıkmış bir siyasal iktidar aklı ile karşı karşıyayız!
Devlet rejimlerini beğenirsiniz, beğenmezsiniz çok ayrı bir konu ama Kanun koyucu olan son nokta Anayasaları vardır ve bu her devlet için kati bağlayıcılık içerir.
Bundan kopunca ortadaki devletin tanımı duruma göre bambaşka bir kapıya çıkar.
Şimdi biz de kararları rafa kaldırılan, dahası varlığı oylanıp kenara atılan bir Anayasaya nasıl bir devlet ismi koyacaksınız?
Artık “ Türkiye cumhuriyeti bir hukuk devletidir” deme lüksümüz var mıdır?
Ya da bu tanım kimin sınırlarına kadar geçerli, kimin keyfine göre tanım bulur?
Hukukun olmadığı yerde “ anarşi ve kaos doğar” sözü tabiki bana ait değil.
Ama hepimize direkt ait olmaya başlayan bir hukuk ve yasa tanımazlık var!
Bu durumda bırakın günü, anın ve dakikanın bile garantisi yoktur!
Gün geçmiyor ki ekranlara; “ evin de, ya da hava alanında gözaltına alınan” gazeteci, yazar, vatandaş haberleri geçmesin!
Nedir bu korku iklimi, korkutma paranoyası?
Vatandaş, artık günü birlik gelen zamlardan ve geçim sıkıntısından bunalmışken, diğer taraftan ne zaman enseleneceğinin korkusunu yaşıyor!
Suç yokken, suçlu yaratmak o kadar sıradanlaştı ki, insan; neredeyse “sıra bakışlarımıza mı geliyor” diye kaygı duyuyor!
Hani askerlikte komutana asık suratla bakmak suç ya, işte öyle bir şey!
O nedenle komutan ne derse, desin yalancı tebessümlerle vaziyeti kurtarmaya çalışıyoruz!
Evet, bu bir ironi değil, gerçekten de acınacak bir durumun gerçeğe bürünmüş hali!
Demokratik hak talebini dillendirmek bile ağır tehditlere maruz kalıyor ve biz bu iklimde demokrasi arıyoruz!
Bana lazım değil. Kime lazımsa arasın bulsun!
Umarım bulursunuz ve beni de haberdar edersiniz! www.yenicizgihaber.com YENİ ÇİZGİ