Ali İhsan Göğüş’ün Armağanı

.
GAZİANTEPLİ 100 TÜRK BÜYÜĞÜ: 14 Dünya Gazetesinin yayın yaşamına atılması Türk basınında büyük olay oldu. Gazeteyi ülkemizin en büyük yazarlarından sayılan iki kişi çıkartıyordu. Falih Rıfkı Atay’la Bedii Faik. Bu kadar değil. Aralarında bir de genç Genel Yayın Müdürü vardı. Adı Ali İhsan Göğüş’tü bu gencin.Benim öbür iki ünlüden daha çok ilgimi çekmişti genç gazeteci. Çünkü o hemşerimdi. Gaziantepliydi.. 12-14 yaşlarında olmama karşın, iyi bir gazete okuruydum daha o yıllarda. İyi gazeteciyi gözünden tanımayı öğrenmiştim.Falih Rıfkı Atay’ın kurtuluş savaşı yıllarını, Ankara’yı, Atayı anlatan anıları doyumsuz güzellikteydi.  Bedii Faik’in makalelerini su içer gibi içiyordum. Onun yapıtlarına daha önceden aşıktım zaten. Bir romanını okumak yetmişti kendisine bağlanmam için.Adı Yalancıydı romanın.Ali İhsan Göğüş’ü 4 Nisan 1953’te batan Dumlupınar Denizatlısı faciasıyla daha yakından tanıdı bütün Türkiye. 81 denizcimizi yitirmiştik acısını unutamadığımız bu kötü kazada. Kurtulamayacağını anlayan denizcilerimizden gelen son mesajı ilk ele geçiren genç gazeteci Ali İhsan Göğüş’tü. Ertesi gün Dünya Gazetesinin manşetine şimşir harflerle geçecekti o mesaj: VATAN SAĞOLSUN!.Geçmişine dönüp baktığımızda bu güzel hemşerimizin 1924 yılında dünyaya gelmiş olduğunu öğreniyoruz. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesini bitirmişti. Öğrenim sonrası  Gaziantep Halkevinin yayın organı olan Güney Postası’nda gazeteciliğe başlamış.Büyük balıklar büyük denizlerde yaşardı. Küçük balık olmadığının ayırımındaydı Ali İhsan Göğüş. Gizemli bir el düşlerinde bile onu İstanbul’a doğru çekiyordu. Sonunda İstanbullu oldu.İstanbul’da bir gazetecinin hemen iş bulması onca kolay değildir. Ama bulabildi o. Hem de o yıllarda İstanbul’un en iyi gazetesi olarak kabul edilen Tan’da… Tan Gazetesi Cumhuriyet’le birlikte en önde gelen fikir gazetesiydi. Yıllar sonra adı çalınıp. ayağa düşürülen bir gazete olmadan önce, ülkemizin en yürekli iki düşün adamınca çıkarılıyordu:Zekeriya ve Sabiha Sertel… Karı kocaydı bu ikisi. Ülkemizin gözünü budaktan esirgemeyen ilk sosyalistlerindendiler. Böyle bir gazetede çalışmak asi ruhlu, ileri görüşlü bir delikanlı için onurdu. Ali İhsan Göğüş de bu onuru değerlendirdi.Ne var ki hevesi içinde kaldı canım ağabeyimin. Daha bu en büyük gazeteye girişinin yılında Babıali’de bir facia yaşandı. 4 Aralık 1945’de Tan Gazete ve matbaası kundaklandı. Vebali günahı söyleyenlerin boynuna, bu düzenlemenin merkezi olarak zamanın hükümeti gösteriliyordu.Severek  çalıştığı bu gazeteden ayrılmak zorunda kaldığında Ali İhsan Göğüş 21 yaşında, çiçeği burnunda bir ulusal basın mensubuydu.Serteller’in Tan’ından sonra Dünya ve Cumhuriyet Gazetelerinde çalıştı Ali İnsan Göğüş. İki yıl kadar da zamanın en sevilen haftalık siyasi dergilerinden biri olan KİM’i çıkarttı. 1957 yılında da CHP’den Gaziantep milletvekilliğine adaylığını koydu.Şanssızlık o yıl kendisini Büyük Millet Meclisine taşıyacağına, aldı Yozgat Hapishanesine götürdü.1957 yılında yapılan Genel seçimler sonrası Gaziantep’te seçimleri kendi partilerinin kazandığı görüşünde olan CHP’liler, Cumhuriyet Bayramı törenlerinde protesto gösterisi yaptılar.Gösteri zamanın Valisi Hıfzı Ege’nin önerisiyle Belediye Başkanı Necmettin Bayram (ki o da çok sevgili bir insandı aslında, böyle bir yönteme nasıl başvurabilmişti, hala anlayabilmiş değilim) Kalabalığın dağıtılması için itfaiyeye emir verdi. Protestocu kalabalığın üzerine tazyikli su sıkıldı.Bu hareket CHP’li kitleyi yatıştıracağına daha da öfkelendirdi ve neredeyse bir isyana yöneltti. Stadyumdaki Cumhuriyet Bayramı töreninden ayrılan CHP’li gurup giderek kalabalıklaştı. DP binasını, Vilayeti, DP milletvekillerinin evlerini, Belediye binasının camlarını çerçevelerini aşağıya indirdi.Olayın oluşmasında tahrik edici kimseler olarak zamanın CHP ileri gelenleri görüldü. Bunlardan bir bölümü tutuklanarak Yozgat’a cezaevine gönderildi.Yozgat’a gönderilenler arasında Atatürk döneminin Ekonomi Bakanlığını yapmış olan Cemil Sait Barlas gibi değerli bir devlet adamı da vardı. Onun yanı sıra Ali İhsan Göğüş, Cemil Cahit Güzelbey, Babam Necip Bahri Gönenç, bunlarla birlikte toplam 37 kişi tutuklanmıştı. Bu güzel insanlar, idam istemiyle yargılanırken bir yılı aşkın süre hapiste yattılar.O yıl ben babamı ve arkadaşlarını ziyaret için Yozgat’a gittiğimde 19 yaşında bir delikanlıydım.Yozgat hapishanesinde babamla birlikte babam kadar çok sevdiğim Cemil Sait Barlas, Ali İhsan Göğüş, Cemil Cahit Ağabeylerce hapishanenin kapısında karşılandım. Ali İhsan Göğüş ağabey babamdan önce kollarını açtı“Gel bakalım arkadaşımın yazar oğlu! Gaziantep’imizden ne haberler getirdin bize?..” diyerek beni kucakladı. Cemil Sait Barlas ise “Sana ne oluyor be Ali İhsan diye ondan kaptı beni. “Fevzi benim Pazar Postası dergimin yazarı. Onu önce ben kucaklamalıyım..”Beni belki de onlardan çok daha fazla tanıyan, seven Cemil Cahit Güzelbey ağabeyim ise bir yanda tevazu içinde, gülümseyerek bana bakıyordu.  Beni en son kucaklayabilen babam oldu. Sanırım ikimiz de böyle bir karşılamanın gururu içindeydik.O günden bugüne yaşamını sürdüren bir tek Ali İhsan Göğüş ağabeyim kaldı, diye seviniyordum. Onu da yakın bir zaman önce kaybettik.1957 olaylarından aklanarak hapisten çıkan CHP yöneticileri politikayı kaldıkları yerden sürdürdüler. Ali İhsan Göğüş 1961’de Gaziantep milletvekili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisine girdi. 1973 yılına kadar üç dönem TBMM’de Gaziantep’imizi temsil eti. Turizm ve Tanıtma Bakanlığı ve Devlet Bakanlıkları yaptı.1980’de  TRT Yüksek Yönetim Kurulunda görev aldı. 1990’den başlayarak yıllarca Basın Yayın Genel Müdürlüğü yönetiminde görev Yaptı. İstasyon civarındaki aski Fuarımız, onun bakanlığı döneminde Gazianteplilere armağanı olmuştu. Sonraki rantçı iktidarlar, çevresi yeşil alan olan bu eseri yıktırıp yerine lüks oteller kurulmasına göz yumdu.Ali İhsan Göğüş’ün Türkiye’mize bir armağanı daha var ki, bu armağan armağanların en harikuladesidir: Dünya iyisi, dünya güzeli, mükemmel bir kız çocuğudur bu armağan: Babası kadar çok iyi bir gazeteci yazar olan Zeynep Göğüş...Babasından devraldığı bayrağı taşımayı sürdürenlerden biri şimdi o da. Onurlu basın bayrağını…  

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazar Yazıları Haberleri