.
7 Haziran seçim sonuçlarını beğenmeyip, Türkiye’yi yeniden bir seçime mecbur eden Erdoğan’ın işi daha da zora giriyor.Sadece ortaya çıkacağı tahmin edilen seçim sonuçları bakımından değil, birçok farklı faktör onun/onların aleyhine dönüşmüş bulunuyor.Hem uluslararası konjonktür, hem bölgesel gelişmeler hem de iç gelişmelerin gösterdiği budur.AKP ve elbette onun tüm politikalarına damga vuran, onu yönetip yönlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın işleri her geçen gün bırakın zora girmeyi adeta sarpa sarıyor.Hem içeride, hem dışarıda zorlanıyor.Ortadoğu’daki yeni gelişmeler, Suriye politikalarındaki değişimler, Rusya’nın, Çin’in ve başkaca birçok faktörün eklendiği yeni gelişmeler AKP’yi hepten perişan etmiş bulunuyor.Bir dönemin “oyun kuran oyun bozan”ı olduğu iddiasıyla dolaşan Erdoğan ve AKP politikacıları yeni gelişmeler karşısında içeriyi sıkıştırmaktan başka bir şey yapabilecek durumda değil.Bunu da Kürtlere savaş ilan ederek yapıyor.Halka, işçi ve emekçilere saldırarak, yalan ve demagojiye başvurarak sürdürüyor.Basına, gazetecilere, emekçilere, demokrasi, eşitlik, barış diyenlere yöneliyor.Halkları birbirine karşı kışkırtan politikalardan umut besliyor.AKP öyle bir yere geldi ki, onun iktidarında logosunda “Türkiye Türklerindir” yazan Hürriyet gazetesinin basılmasından sonra hem bu gazetenin yazarı hem de Tarafsız Bölge programının yapımcısı olan Ahmet Hakan evinin önünde gecenin bir saatinde ölesiye dövülebiliyor.Zaten Kürtler, Kürt basını, Evrensel gibi gazeteler ve televizyonlar, Türkiye’nin onurlu aydınları, akademisyen, yazar ve sanatçıları hedef olmaya devam ediyor.AKP teslim alamadığı, kendisinin dümen suyunda yüzmeyen hiçbir şeye, hiç kimseye tahammül edemez hale gelmiştir.İşte bu durum onun artık tükenişe daha yakın olduğunu gösteriyor.Çırpındıkça batacaklar.Tüm politikalarıyla ipliği pazara çıkmış bir AKP ile karşı karşıyayız.Ekonomi, sosyal, siyasal… tüm politikalarıyla bitmiş tükenmiş olan, ama elinde tuttuğu iktidar gücüyle ömrünü uzatmaya çalışan AKP’nin bundan sonra daha fazla gitme şansı kalmamıştır.Hem içeride, hem dışarıda sıkışmış, iflas etmiştir.Erdoğan’ın çırpınışları, sallanışı boşuna!Bu politikalarda ısrar onların tükenişini daha da hızlandıracaktır.Zira olgular ve gelişmeler bunu gösteriyor.AKP’nin uluslararası, bölgesel ve Türkiye iç politikası bakımından bitmiş olduğu kanaati uluslararası güçler, bölgesel güçler ve Türkiye burjuvazisi tarafında da oluşmuştur. Bunu gösteren birçok gelişme yaşandı ve yaşanıyor.Ancak burada sorun AKP’nin bu hızlı çöküşü karşısında ortaya çıkacak durumun, yaşanacak gelişmelerin, sürecek kapışmaların, devam eden sınıflar arası mücadelenin nasıl ele alınacağı, yönetileceği, yönlendirileceğidir.Burjuvazinin bu meseleyi kendi yöntemleriyle çözebilecek imkanları tükenmediğine ve henüz yönetilenler bu siteme ve yönetime karşı başkaldırıp, “Biz yeni bir dünya isteriz” düzeyine çıkmadıklarına göre mevcut durum üzerinden harekete ve yeni döneme hazırlanmaya ihtiyaç olduğu açık.Bu da Türkiye’nin demokratik güçlerinin birliği, mücadelesi ve yeni bir hamle yapmasıyla mümkün olacaktır.HDP bu süreç için önemli bir olanaktır.7 Haziran seçimlerinde Kürt halkıyla birlikte Türkiye’nin farklı ulus ve dillerden halklarının ortak demokratik tutumuyla kazanılan başarıdan sonra çileden çıkan ve Kürt halkına karşı başlatılan savaşın onlar için bir bataklık haline geldiği gerçeği bir yana, savaş politikaları Kürt halkı arasında birleşme ve ortak tutum almada ileri bir hamleye neden olmakla kalmadı, direniş ruhunu da arttırdı. Bununla birlikte Türkiye’nin tüm emek, barış ve demokrasi güçleri açısından da bu dönem öğretici oldu.7 Haziran’dan sonra her sınıf ve katman, her politik hareket açısından oldukça öğretici bir süreç yaşandığı rahatlıkla söylenebilir.Özellikle bu sürecin yönetilmesi ya da yönetilememesi, ortaya çıkan olanakların değerlendirilip değerlendirilememesinin gözden geçirilmesinde yarar var.Birkaç ay içinde yaşananlar “yeni şeyler” di. Yaşananların tümü sonuç çıkarmasını bilenler açısından oldukça öğreticidir.Yeniden seçim bildirgesi açıklayan HDP için de bu sürecin yeterince eğitici ve öğretici olduğunu düşünmemek için bir neden yok.