.
Akaryakıt fiyatları Türkiye’de aldı başını gidiyor. Mazot 4.15 kuruşa dayandı aynı şekilde altın ve dövizde fren tutmuyor, sürekli artıyor. Dolaylı vergi zaten ayrıca bir sömürü aracı olmuş. Hiçbir ülke dolaylı vergilerle kendi insanını sömürmüyor, eziyet etmiyor, fakirleştirmiyor.Halk fakirleştikçe birileri zenginleşiyor, bu nedenledir ki 2003 yılından buyana Türkiye’de dolar milyarderi sayısı tam on kat artarak 45 kişiye ulaşmıştır. Türkiye’deki iktisadi politikalar halkı fakirleştirmekte öteye gitmiyor.Türkiye’de hayat çok pahalı, buna rağmen 13 yıllık AKP iktidarında insanca yaşam koşulları henüz oluşturulmuş değil. Diğer yandan bu olumsuzluğun yanı sıra işsizlik aldı başını gidiyor, üretim ve ihracat düşmüş, sanayicide, işçide perişan, insanlar çek ve senetlerini ödeyemez durumda. Konya, Gaziantep, Adana, Kayseri, Denizli, Ordu gibi birçok ilde ödenmeyen senet sayısı yılın ilk iki ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre arttı. Türkiye genelinde 81 ilin 50’sinde ödenmeyen senet tutarında büyük artış bulunuyor. 2014 Ocak-Şubat aylarında ilde 17 milyon 728 bin liralık senet ödenmezken rakam bu yılın aynı döneminde 105 milyon 139 bin liraya çıktı. Türkiye genelinde Ocak 2015’te karşılıksız işlemi yapılan çek sayısı 47 bin 53, tutarı ise 1 milyar 627 milyon 242 bin lira oldu. Ocak-Şubat 2015 tarihinde 1 milyar 457 milyon 108 lira değerinde 158 bin 128 senette protesto edildi. Böylece çek ve senet ile işlem yapılan ancak ödenmeyen para miktarı 3 milyar 88 milyon liraya ulaştı.Şimdi tüm bunların neresinde istikrar var sizce. Bu mu iktidar partisinin ülkeye biçtiği istikrar Bunların neresi istikrar. Karanlık senaryolar ile halkın habire geleceğini çalmayla meşguller. Devletin bunca kaynaklarına rağmen halkın refah seviyesinin neresi düzeldi işsizlik mi azaldı fakir yoksul insan sayısı mı azaldı, ürettim mi artıyor hayat pahalılığımı ortadan kaldırıldı düzelen nedir Allah aşkına.Yazık…Yeter şu millete yapılan zulüm; yüzde 50 diye halkları ikiye böldünüz, ötekileştirdiniz, barış diye diye barışı rafa kaldırıp toplumu gerdiniz hala istikrar diyorsunuz. Yüzde 50’yi yanınıza alarak sırf kendi istikrarınız devam etsin diye mi? Çıkın sokağı dilenci sayısına bir bakın, aynı çöp bidonunu günde 25-30 kişinin karıştırıp ekmek parası kazanma çabasında olduğunu görün. Kuru ekmek ile günü kurtaran ve sayıları 20 milyonu geçen yoksul insanlara bir bakın.Tüm bu gerçeklerin yanında birde siz şu hayat pahalılığına bir bakın, mazotun litresiDünyanın en yüksek fiyatı ile bu halka satılıyor. Eğer tüm bunlara bakıp ta siz hala istikrar diyorsanız, bu anlayışınıza halkla alay etmekten başak ne denebilir ki.Fakat bu halk size 7 Haziranda ya hak ettiğiniz cevabı verecek, ya da layık oldukları gibi yaşamaya devam edecekler. Onun için 7 Haziran seçimi her iki kesim içinde çok önemli. Geleceğinizi ipotek altına aldırmak istemiyorsanız, gidin sandıkta geleceğiniz için oyunuzu kullanın, şu zamma, zulüme, bozulan barışa, ötekileştirilen halkın yeniden bir arada yaşamasına, barışa ve kardeşliğe onay verin, oy kullanın sorumluluk taşıyın, vicdanınızın sesini dinleyin, verdiğiniz kararlar ile kullandığınız oylar ile yatakta da rahat uyuyun.