Ahmetler Kanyonu

.

Doğa talanı tüm hızıyla sürüyor. Önce ihtiyacın çok üzerinde yaratılıp rantiyecilere aktarılan ve sonra çok büyük paralarla satılan birer taşınır haline getirilen hidroelektrik santral (HES) proje lisansları derelerimizi, doğamızı birer birer yutuyor.Benim kuşağım bilinçli yaratılan elektrik kısıntıları sonucu oluşturulan “Elektriksiz kalıyoruz” yaygara-larıyla yapılan onlarca talana şahit oldu. Ancak gelişen teknoloji elektrik tüketimini arttırmaktan çok azaltmaya yönelik olduğundan bir çok gelişmiş ülkede hayat şartları iyileşmesine rağmen elektrik tüketimi düştü.Talan sırası şimdi “Ahmetler Kanyonu” nda. Ülkemi-zin az sayıda kanyonlarından biri olan Manavgat’daki, Ahmetler Kanyonu da HES talanına kurban edilmek isteniyor. Burada yapılması planlanan devasa büyüklekteki beton elektrik santrali bölgenin inanılmaz güzelliğini, çiçeklerini, doğal yaşamını sonsuza kadar yok edecek.Yaşamlarını, doğa içerisinde, bölgeyi ziyaret edecek insanların sağlayacağı mütevazı ama insanca gelirle sürdürmeyi yeterli bulan çevre köylülerini dinleyen yok. Her şeyin temelinde insan değil, para olunca her fırsatta “İnsan sevgisinden” bahseden devletlilerden ses yok. Çok sayıda insana benzeyen insan bu katliamı durdurabilmek için imza kampanyası başlattı. Ahmetler Kanyonunun korunması, HES duvarlarının altında kalmaması için önemli gerekçeleri var.Her şeyden önce “kanyon bir doğa harikası” diyorlar. “Kanyonun suyu tünellerle alınacağından kanyon susuz kalacak ve kanyondaki doğal yaşam yok olacak” diyorlar. “Yapılan iş kanunsuz çünkü çevre raporu alınmamış” diyorlar. “Bu barajla elde edilecek enerjiyi küçük bir tasarruf önlemiyle zaten tüketmeyebiliriz” diyorlar. “Ahmetler Kanyonu’nda gerçekleştirilecek turizm faaliyetleri, rafting ve sulama projeleri” elde edilmesi planlanan elektrik enerjisinden daha ekonomik ve insanidir” diyorlar. Bir de elektronik sayfaları var: ““Bize destek olun; gelin, sesimizi bütün Türkiye duysun; Ahmetler Kanyonu’nu kurtaralım!” diyorlar.Gelin dünyayı aç gözlülerden, para için yaşayanlardan, mor ormanlarda değil, betonlara dikilmiş cam kulelerde yaşamak isteyenlerden kurtarmaya bu küçük kanyondan başlayalım. 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazar Yazıları Haberleri