.
Partiler, 7 Haziran 2015 Genel Seçimi milletvekili aday listelerini açıkladılar. Birkaç güne kadar son değişiklikler de yapılarak kesin liste YSK tarafından yayımlanacaktır.AKP’den başlayacak olursak;Süngüsü düşmüş AKP’nin tablosu adaylara da yansıdı. Şimdilik her şey yolunda gibi bir izlenim yaratılmaya çalışılsa ve Başbakan Davutoğlu’nun böbürlenmeleri olsa da, durumun öyle olup olmadığı çok geçmeden su yüzüne çıkacaktır.Zira Davutoğlu’ya tanınan görece inisiyatif ve Erdoğan’ın görece geri çekilmesi bir sulh gibi görünse de, Erdoğan’ın ilk fırsatta yeni bir hamleyle ortamı yeniden kızıştıracağını varsaymak zor değil.AKP’nin hem içeriden hem de dışarıdan yönelen tazyikle bir basınç altında olduğunu gizlemek pek kolay olmayacak. Her birinin fazla açığına ve akçeli işlerdeki kader birliğine rağmen AKP içindeki kliklerin sorunları azalmayıp, büyüyecektir. 17/25 Aralık gibi yolsuzluk, hırsızlık ve rüşvet operasyonuna uğramış AKP’nin demokrasi, emek ve halk düşmanı politikalarının bir karşılığı olacaktır!Daha şimdiden, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 400 vekil diye açıkladığı ve başta Başbakan Davutoğlu olmak üzere hiç bir AKP’linin olabileceğine inanmadığı, Arınç’ın ise 330’un altındaki tablo üzerinden değerlendirmeler yapması da bu gerçeğe işaret ediyor. Gerçek artık Erdoğan tarafından da kabul edilmiş bulunuyor. Başbakan’ın Başdanışmanı Mahçupyan da önceki akşam bir TV programında, 400 sayısının sembolik ve ‘yuvarlama’ olduğu mealinde şeyler söyledi.Cumhurbaşkanı Erdoğan, 367’yi bile bulamayacağına kani olmuş olmalı ki, “335 de başkanlık için yeterli” diyerek, Anayasayı referanduma götürecek bir çoğunluğa, yani Hükümet kurulabilecek 267’nin üzerinde, 300 dolayındaki bir çizgiye gelmiş olduğu görülüyor.Ancak bu söylediklerimizden, başta Erdoğan olmak üzere AKP’nin kaderine razı olacağı anlaşılmamalıdır. Kişisel hırs ve diktatörlük hevesi azalmadan artıyor. Seçim hilelerine, tüm devlet olanaklarına ve eskilerin deyimiyle “Osmanlıda oyun çok” kapsamlı birçok oyuna yine baş vurulacaktır. Bu antidemokratik yasalar bile onların rahat uyumalarını sağlamaya yetmemektedir!Onun içindir ki HDP’nin işi daha da zor!Erdoğan ve AKP için esas hedefi onun işini zora sokan HDP olacaktır. Diğer partiler de HDP’ye atış yapmaktan geri durmayacaktır. Emek, barış ve demokrasi güçlerince ilgi ve dikkat merkezi haline gelen HDP’nin yüzde 10 barajının altında kalması için her şey yapılacaktır. AKP, Kürt hareketini, HDP’yi ve HDP ile ittifak içinde olan sosyalist ve demokrat güçleri hedefe koyarken aynı zamanda MHP’ye kayan oyları çekmeyi de hesaplamaktadır.O, kendi içinde olup da “meseleyi kavramayanları”, “seçimin hayat memat meselesi” olduğunu anlamayıp, ona göre tutum almayanları kesip atmak başta olmak üzere, önüne çıkan tüm engelleri alt etmek için ‘kuralsız savaşı’ daha da kızıştıracaktır.CHP içinse fazla söze gerek yok. HDP’nin tutumu, onu ‘sol’da görünmeye daha çok mecbur etmiş görünüyor. Ancak ondaki tarihsel öz çelik gibi! Kontenjanlara rağmen, bir bölüm ilde adayları ön seçim yaparak belirlemesi Kılıçdaroğlu’nun elini güçlendirmiş olsa da, CHP’nin Türkiye’nin temel demokrasi meselelerinde açık bir beyanı bulunmuyor. Kemal Derviş’le varılan mutabakat ise nasıl bir ekonomi hesabı içerisinde olduklarını gösteriyor. Ayrıca Kılıçdaroğlu’nun, yaşanan hüsrana rağmen milletvekilliği adaylığı önerdiği Ekmeleddin İhsanoğlu’nun MHP’de karar kılması ise Bahçeli’nin CHP’ye son dakika gölü gibi!HDP’ye gelince, HDP, milletvekili adaylarını açıkladı. Kadın adayların diğer tüm partilerin aday sayısından daha fazla, yani yüzde elliye yakın olması çok önemli. Bilinen ve beklenen isimler de listelerde yer aldı. Aleviler, farklı inanç, kültür ve dillerden halkların temsiliyeti bekleniyordu. Sürpriz bir durum yok!Oysa çok daha kapsayıcı olunabilirdi. Olmadı, olamadı. İşçi ve sendikacı temsiliyeti ve görünürlüğü ise zayıf kaldı.Ancak tablodan hepimiz sorumluyuz. İsabetsizlikler, özensizlikler olsa da, mesele bunun ötesinde, yani çok daha derin ve kapsamlı olduğundan, buraya takılmaya gerek yok.Zira seçimden öte bir iddia, mücadele ve sorumlulukla karşı karşıyayız. Emek, barış ve demokrasi cephesinin güç ve moral kazanması ve hamle yapabilmesi için barajın yıkılması AKP’nin hesaplarının bozulması ve yeni yolun açılması her şeyin önüne geçmelidir. Tüm dikkat, enerji ve yeteneğimizin buraya yöneltilmesi önemli.Ve yüzde 10 seçim barajını yıkmanın hiç de kolay bir iş olmadığını, bunun kendiliğinden olmayacağını bilerek mücadeleye sarılmalıyız!